Examples of using "Jättänyt" in a sentence and their turkish translations:
Şarj cihazımı evde bıraktım.
Büyüyünce bundan uzak kaldım.
Kapıyı açık bırakmadım.
Keşke onu söylemeseydim.
Bana seçenek bırakmadın.
Tom şemsiyesini Mary'nin arabasında bırakmış olabilir.
Cüzdanını evde bıraktığını söyledi.
Tom paketi Mary'nin evine zaten teslim etti.
Tom herhangi bir kanıt bırakmamak için dikkatliydi.
Tom okulu bıraktığını kimseye söylemedi.
Delia'nın alerjisi olduğu için tariften fındığı çıkardım.
O, cüzdanını evde bırakmış olduğu için benim ona 1000 yen ödünç verebilip veremeyeceğini sordu.
Yurt dışına ilk yolculuğumuzda birlikte gittiğim bir arkadaş cüzdanını çaldırdı. Bunun iyi bir izlenim bıraktığını sanmıyorum.
Tom'un bu şeyleri neden söylediğini bilmiyorum ama bahse girerim şimdi söylememiş olmayı diliyordur.