Examples of using "Alkavat" in a sentence and their turkish translations:
Ayak parmaklarım uyuşuyor.
Nergisler solmaya başlıyor.
Bacaklarım uyuşuyor.
Saçınız dökülmeye başlayacaktır.
Martılar doymaya başladı.
beynimiz haklı sebepler üretmeye başlar.
Avrupa'da okul Eylül ayında başlar.
Testler önümüzdeki hafta başlar.
Yakında et yemeye de başlayacaklar.
Toplantımız nadiren zamanında başlar.
Peri masalları hep aynı başlar: bir zamanlar.
Küçükler susamaya başladı. Yenidoğan bitap düşmüş durumda.
Bu kiraz çiçekleri çıkmadan uzun süre önce olmayacak.
Gezegenin engin alanları donmaya başlıyor. Her gece daha da uzun sürüyor.
Gelgitler güçlenmeye başlamış. Tümsek başlı papağan balığının üremesi için mükemmel şartlar oluşmuş.
Çok geçmeden kampüsümüzdeki kiraz çiçekleri çıkar.
Tahta kaşıklar çok uzun süre lavaboda bırakılırsa küflenmeye başlar.
İlk yumurtalar yaklaşık iki ay önce bırakıldı. O yumurtalardan yavrular çıkmaya başladı.
Peri masalları genellikle "bir zamanlar" ile başlar ve "sonsuza kadar mutlu yaşadılar" ile biter.
Arkadaşların sana ne kadar genç göründüğünle ilgili iltifat etmeye başlarsa, bu yaşlandığına dair kesin bir işarettir.