Examples of using "”ne" in a sentence and their turkish translations:
Narinler. Hastalanıyorlar.
Tüm o hareketler üzerinde
Onları ayrı ayrı sarar mısınız?
Onlar sevinç gözyaşları.
Onlar onaylar.
Onları durdur.
Onlar sevinç gözyaşlarıdır.
Bakın, onları böyle bırakacağız.
Şunlara bakın...
Akıntıya kapıldılar.
bunları mı yesem?
Düşünme hızımı çok yavaşlatıyorlar.
Ve bunları yiyebilirsiniz.
ve çukur gölü dediğimiz şeyi oluşturabilir.
Bunları çevirirken çok dikkatli olmalıyız.
Gerçekten iyi hissettirir.
Karanlıkta ışıyorlar.
Ay ışığında ışıyorlar.
...harekete geçiyorlar.
Binalara sızıyor.
Hayat doludurlar.
Ay'ın önünü kapatıyorlar.
Işıklardan faydalanıyorlar.
Erken uyarı borusu ötüyor.
Boşaltmak için de bir düğmesi oldu mu tamamdır.
Hiç solmuyorlar.
basbayağı devlet örgütü.
Kime vereceksin?
Onları nerede pişirdin?
Onları nerede boğdun?
Onlar harika.
Onlar hayvanlar.
Onlar tek kullanımlık.
Onlar çok pahalıya mal oldu.
Ben onları kendim yaptım.
Onlara sahibiz.
Bu patatesleri kaynatın.
Onları okumak istedim.
Bahara sağ çıkarlarsa tek başlarına yaşamaya hazır olacaklar.
Onlar dedemin kitapları.
- Onlar şimdi çalıştırıyorlar.
- Onlar şimdi koşuyor.
- Şimdi koşuyorlar.
- Onlar şimdi işletiyorlar.
Sürüler hâlinde avlanır ve yaşarlar. Çok tehlikeli rakiplerdir.
piyasada hâkim olmaya çalışmalı, onu tanıyıp düzenlemeliyiz
ve onları vantuzlarıyla kaldırıp nazikçe yuvasından atmaya başladı.
Kapıları kapat.
Hayır. Onlar çok küçükler.
Ama bu cümleleri nerede buluruz? Ve onları nasıl çeviririz?
Sonra da içeri sokalım.
Ne olduğunu çok iyi biliyorum.
çok fena kaşıntıya ve kızarıklığa neden olur.
Bunlara kaşındırma tüyleri denir.
Çitayı bile öldürür.
Sadece geceleri otlamaya çıkarlar.
Beraber, göz korkutucu bir kalabalık oluşturuyorlar.
...onları öldürebilir.
Ama geceleri... ...hareket hâlindedirler.
Sürekli uzayan dişler.
Gündüzleri zararsız görünürler.
Vahşi doğada ağaç kovuklarına tünerler.
İyice doyduklarında da...
...hayalet misali kaybolurlar.
Destek de görüyorlar tabii.
Aslanların etrafta olduğunu sezebiliyorlar.
Karmaşada dağılıyorlar.
Günün gelişini selamlarlar.
Çok zekice bir tarıma ihtiyaç duyuyorlar.
Seni gözlem yapmaya zorlarlar.
Bunlar iyi fiyata satılıyor.
Bunları bağdaştırmak zor.
ki bunlar hiç de sivil değil,
Evet, hem de her biri.
Ve çok agresifler.
Yani hepsi ölümcül birer ahtapot avcısı.
Kafalarında boynuz çıkarabiliyorlar.
Onlar neyden yapılmıştır?
Onlar ne uzunlukta?
Onları nerede ıslattın?
Onlar gülümsüyor.
Onlar iptal etti.
Onlar yandı.
Onları tut.
Bulaşıkları temizledikten sonra, ben onları durularım.
O küçük bir düğündü.
Onların hepsini görmek istiyorum.
Onlar seninki, Tom.
O bir parti değildi.
Bu onların hepsi mi?
Onların hepsi benim.
Onlar yasa dışı değil.
Onlar oldukça yeni.
Onlar oldukça güvenli.
Onlar oldukça önemli.
Onlar gerçekten büyük.
Onlar gerçekten zararsız.
Çok tehlikeliler.
Onlar şu anda işe yaramaz.
Onlar çok iyi.
Onlar çok yararlı.