Translation of "‫هيا" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "‫هيا" in a sentence and their turkish translations:

‫هيا، استمر.‬ ‫هيا!‬

Hadi, uyum sağlayın. Hadi!

‫هيا.‬

Hadi.

‫هيا!‬

Hadi!

هيا

Hadi canım sende

هيا!

Haydi!

- هيا لنشرب.
- هيا بنا لنسكر.

Sarhoş olalım.

- هيا بنا.
- هيا بنا نذهب.

- Gidelim!
- Hadi gidelim!

- هيا بنا!
- هيا لنذهب!
- لنذهب.

- Gidelim!
- Hadi gidelim!

‫هيا بنا.‬

Hadi.

‫هيا!‬ ‫"دانا"!‬

Hadi. Dana!

‫هيا بنا!‬

Hadi gidelim!

‫هيا، لنبتلعها.‬

Hadi, mideye indirelim.

مررت ، هيا

Ya hayata geçirmeyi geçtim hadi

هيا لنلعب.

Bir şey oynayalım.

هيا لنذهب!

Pekala, gidelim!

هيا لنبدأ.

Başlayalım.

هيا ادخل

- Girin.
- İçeri gel.

أخبرني، هيا.

Haydi! ve anlat bana.

‫ها هي سمكة. هيا.‬ ‫هيا، تعالي هنا.‬

Bir tane var. Hadi. Hadi, buraya gel.

هيا، لنكون صرحاء،

Dürüst olalım,

حسناً هيا بنا.

Tamam, başlayalım.

‫نحتاج للطين. هيا.‬

Çamura ihtiyacımız var. Hadi.

‫حسناً، هيا بنا!‬

Tamam, hadi gidelim!

‫حسناً، هيا بنا.‬

Pekâlâ, gidelim.

‫قرار سريع،‬ ‫هيا.‬

Çabuk karar verin. Hadi.

‫قرار سريع.‬ ‫هيا.‬

Çabuk karar verin. Hadi.

‫حسناً، هيا ندخله.‬

Tamam, içine girelim bakalım.

‫حسناً. هيا بنا.‬

Tamam. Hadi.

‫هيا بنا إذن.‬

Hadi bakalım.

- بالله عليك!
- هيا

Haydi!

هيا بنا! سنتأخر.

Haydi! Geç kalacağız.

- هيا. دعونا نذهب إلى البيت.
- هيا. دعنا نذهب إلى البيت.
- هيا. دعينا نذهب إلى البيت.

Haydi. Eve gidelim.

- هيا. دعنا نخرج من هنا.
- هيا. دعينا نخرج من هنا.
- هيا. دعونا نخرج من هنا.

Hadi dışarı çıkalım

- هيا. أنتَ يمكنكَ أن تفعلها.
- هيا. أنتِ يمكنكِ أن تفعليها.

Haydi. Onu yapabilirsin.

‫حسناً، هيا، لنفعل هذا.‬

Tamam, hadi o zaman. Bunu yapalım!

‫هيا نذهب لإلقاء نظرة!‬

Hadi, bir göz atalım!

‫حسناً، هيا، لنجرب هذا.‬

Pekâlâ, hadi deneyelim!

‫حسناً، لنفعل هذا. هيا!‬

Pekâlâ, hadi başlayalım. Hadi!

‫حسناً، لنفعل هذا. هيا.‬

Tamam, bunu yapalım. Hadi.

‫سيكون مخرجنا. هيا بنا.‬

Bu çıkış yolumuz. Hadi.

‫استعداد! هيا! إلى اللقاء!‬

Konum al! Hazır! Görüşürüz!

تذكر تلك الأيام .. هيا

hatırlayın o günleri haydi.. haydi.

حسنا هيا اني اتفهم

tamam, haydi. anlıyorum

- هيا بنا!
- دعونا نذهب!

Gidelim!

هيا لنبدأ اللعب الآن.

Şimdi oyuna başlayalım.

إذاً هيا بنا نذهب.

Pekala, gidelim.

‫سيفي هذا بالغرض. هيا بنا.‬

Bu işimizi görür. Hadi.

‫ولكنني أهل له، هيا بنا.‬

Ama ben buna varım, hadi.

‫هيا، يمكنك أن تفعل هذا.‬

Hadi, bunu yapabilirsiniz.

‫حسناً، يجب أن ننزل.‬ ‫هيا!‬

Tamam, aşağı inmeliyiz. Hadi!

هيا نرى دولابكم لأدوات المائدة.

Çatal bıçak çekmecesine bakalım.

هيا ، لنصنع جهاز كمبيوتر معًا

ya beraber gelin bilgisayar yapalım desem

هيا بنا نذهب إلى مكتبي.

Ofisime gidelim.

‫لنسحب العربة إلى هذه الجهة.‬ ‫هيا.‬

Onu bu tarafa çekelim. Hadi.

‫خطرت لي فكرة بهذا الخصوص. هيا.‬

Bunun için iyi bir fikrim var. Hadi.

‫فلنر ماذا سنجد هناك.‬ ‫حسناً، هيا!‬

Orada ne bulacağımıza bakalım. Pekâlâ, hadi.

هيا نقارن بين المنازل في البلدين.

Çin ve Nijerya'daki iki evi karşılaştıralım.

هيا بنا نذهب إلى مكان آخر.

Başka bir yere gidelim.

هيا, أرنا ما يمكنك ان تفعل.

Hadi yapabildiğini bize göster.

‫المرحلة الأخيرة، ‬ ‫نحتاج لتوصيلها لتلك القرية. هيا.‬

Şimdi son hamlemizi yapıp onları köye götürmeliyiz. Hadi.

‫ربما يكون هذا صعباً.‬ ‫ولكن هيا نفعلها.‬

Bu zor olabilir. Ama bir deneyelim.

‫لنجرب هذا. هيا بنا.‬ ‫لنضع المشعل جانباً.‬

Pekâlâ, deneyelim. Hadi. Meşaleyi bırakalım.

‫تبدأ المغامرة!‬ ‫هيا، يمكنك أن تفعل هذا.‬

Macera başlıyor! Hadi, bunu yapabilirsiniz.

‫حسناً. ها نحن، لنفعل هذا! هيا بنا.‬

Pekâlâ. Hadi başlayalım! Hadi bakalım.

‫وهذا سيمنحني بعض الإضاءة.‬ ‫حسناً، هيا بنا.‬

Ve bana ışık veriyor. Tamam, gidelim.

- لنعُد إلى البيت.
- هيا لنرجع إلى المنزل.

Eve gidelim.

هيا بنا نذهب إلى أي مكان آخر.

Başka bir yere gidelim.

إذا اردت أن ترقُص, هيا نرقص معاً.

Dans etmek istersen, birlikte dans edelim.

‫حسناً، هيا، لنجرب هذا.‬ ‫بسرعة، بينما النسر بعيد!‬

Pekâlâ, hadi deneyelim! Çabuk, hazır kartal gitmişken!

وقلت هيا يا رجل حاول صياغة استعارات جديدة

“Hadi ama dostum! Yeni metaforlar uydurmaya çalışıyorum.

هيا. لا تتعب رأسك على أشياء مثل هذه

hadi canım sende. Sen kafanı böyle şeylere yorma

‫هيا، يمكننا القيام بذلك.‬ ‫ولكن الأمر يعتمد عليك بالكامل.‬

Hadi, bunu yapabiliriz. Ama hepsi size bağlı.

‫القرار لك، وفي الحالتين أسرع!‬ ‫"دانا" بحاجة لنا. هيا!‬

Karar sizin. İkisinden biri, hızlı olun! Dana'nın bize ihtiyacı var, hadi!

‫القرار لك. في الحالتين، أسرع.‬ ‫"دانا" بحاجة لنا. هيا!‬

Karar sizin. İkisinden biri, hızlı olun. Dana'nın bize ihtiyacı var. Hadi!

‫هيا نعود،‬ ‫وسنبحث عن بعض الخيوط بدلاً من ذلك.‬

Geri dönüp bunun yerine ipuçları arayalım.

‫تُرى هل هذا يستحق الفحص؟‬ ‫هيا نذهب لإلقاء نظرة!‬

Acaba gidip buna bakmaya değer mi? Hadi, bir göz atalım!