Translation of "Bulaşıkları" in Portuguese

0.065 sec.

Examples of using "Bulaşıkları" in a sentence and their portuguese translations:

- Bulaşıkları yıkıyorum.
- Ben bulaşıkları yıkıyorum.

Estou lavando a louça.

- O, bulaşıkları yıkıyordu.
- Bulaşıkları yıkıyordu.

Ela estava lavando as louças.

Bulaşıkları yıkayalım.

Vamos lavar a louça.

Bulaşıkları yıkadım.

- Eu lavei a louça.
- Eu lavei os pratos.

Bulaşıkları yıkayacağım.

Vou lavar os pratos.

Bulaşıkları yıkıyorum.

Estou lavando a louça.

Tom bulaşıkları yıkıyor.

Tom está lavando louça.

Tom bulaşıkları duruluyor.

Tom está enxaguando as louças.

Bulaşıkları yıkamak zorundayım.

- Preciso lavar a louça.
- Eu tenho de lavar a louça.
- Tenho de lavar a louça.
- Eu tenho que lavar a louça.

Tom bulaşıkları duruladı.

Tom enxaguou as louças.

Mary bulaşıkları yıkayacak.

Mary vai lavar louças.

Tom bulaşıkları yıkamadı.

Tom não lavou a louça.

Ben bulaşıkları yıkayacağım.

Vou lavar os pratos.

Genellikle bulaşıkları yıkarım.

Eu normalmente lavo a louça.

Mary bulaşıkları yıkamadı.

Mary não lavou a louça.

Bulaşıkları yıkadın mı?

Você lavou os pratos?

Bulaşıkları hallettin mi?

Já terminou de lavar a louça?

Bulaşıkları yıkamaktan hoşlanmıyorum.

Eu não gosto de lavar louça.

Tom bulaşıkları yıkadı.

Tom lavou as louças.

Lütfen bulaşıkları yıka.

Lave a louça, por favor.

Kız bulaşıkları yıkıyor.

A menina está lavando a louça.

Tom bulaşıkları kuruladı.

Tom secou a louça.

Ben bulaşıkları kuruladım.

Eu sequei as louças.

Bulaşıkları yıkayabilir misin?

Você pode lavar a louça?

Sen bulaşıkları yıka, Ben.

Você lava a louça, Ben.

O, bulaşıkları yıkamayı umursamadı.

Ela não se incomodava em lavar a louça.

Bulaşıkları durulayamıyorum. Su yok.

Não posso enxaguar os pratos. Não tem água.

Bulaşıkları yıkama süresi sende.

É a sua vez de lavar louça.

Benim işim bulaşıkları yıkamaktır.

Meu trabalho é lavar as louças.

Henüz bulaşıkları yıkamadın mı?

Você ainda não lavou a louça?

Bulaşıkları lavaboya koyar mısınız?

- Você coloca os pratos na pia?
- Você põe os pratos na pia?

Bulaşıkları yıkadığın için teşekkürler.

Obrigado por lavar a louça.

Babam sık sık bulaşıkları yıkar.

Meu pai lava as louças com frequência.

Bulaşıkları yıkarken bir bardak kırdım.

Eu quebrei um copo lavando a louça.

Bulaşıkları yıkamak için Tom'un sırası.

É a vez de Tom lavar a louça.

Her zaman bulaşıkları yıkayan benim.

Sou eu quem sempre lava a louça.

Onun bulaşıkları yıkamasına yardım ettim.

Eu a ajudei a lavar a louça.

Annem söylemedikçe bulaşıkları asla yıkamam.

Eu nunca lavo a louça a não ser que a minha mãe me peça.

Yemeği yedikten sonra bulaşıkları yıkadım.

Depois de jantar, eu lavei a louça.

Akşam yemeğinden sonra bulaşıkları yıkadım.

Depois da janta eu lavei a louça.

Tom, Mary için bulaşıkları yıkadı.

Tom lavou a louça para Mary.

Bulaşıkları yıkamama yardım eder misin?

Você poderia me ajudar com as louças?

Tom her zaman bulaşıkları yıkar.

Tom sempre lava a louça.

- Bu bulaşıkları yıkamama yardımcı olabilir misin?
- Bu bulaşıkları yıkamama yardım edebilir misin?

- Pode me ajudar a lavar essa louça?
- Podes me ajudar a lavar estes pratos?

Neden bulaşıkları yıkıyorsun? Onları Tom yıkasın.

Por que você está lavando a louça? Deixe o Tom lavar.

Ona bulaşıkları yıkaması için yardım ettim.

Eu a ajudei a lavar a louça.

Git ve bulaşıkları yıkamaya yardım et.

Vá ajudar lavar a louça.

Tom bulaşıkları yıkarken bir şarkı söyledi.

Tom cantou uma música enquanto lavava a louça.

Sen bulaşıkları yıkarken ben yeri süpüreceğim.

Vou varrer o chão enquanto você lava a louça.

Tom'a bulaşıkları yıkamak zorunda olduğunu söyle.

Fala para o Tom que ele tem que lavar a louça.

Tom masayı temizledi ve Mary bulaşıkları yıkadı.

Tom limpou a mesa e Mary lavou a louça.

Tom bulaşıkları yıkadı ve Mary onları kuruladı.

Tom lavou a louça e Mary a enxugou.

Bulaşıkları yıkamada sana yardım etmemi ister misin?

- Você quer que eu te ajude a lavar os pratos?
- Você gostaria que eu o ajudasse a lavar a louça?
- Você gostaria que eu te ajudasse a lavar a louça?

Tom yemek yemeği bitirir bitirmez bulaşıkları yıkar.

Tom lava a louça assim que acaba de comer.

- Benim işim bulaşık yıkamaktır.
- Benim işim bulaşıkları yıkamaktır.

Meu trabalho é lavar as louças.

O, ya bulaşıkları yıkamayı bilmiyor ya da sadece tembel .

Ou ele não sabe lavar a louça ou ele só tem preguiça.

- Sen bulaşıklari yıkamada bana yardım edebilir misin?
- Bulaşıkları yıkamama yardım edebilir misin?

- Você pode me ajudar a lavar os pratos?
- Você pode me ajudar a lavar a louça?