Translation of "Giyinmişti" in English

- Orospu gibi giyinmişti.
- Şıllık gibi giyinmişti.
- Sürtük gibi giyinmişti.
- Şırfıntı gibi giyinmişti.
- Kaltak gibi giyinmişti.
- Kevaşe gibi giyinmişti.
- Kahpe gibi giyinmişti.
- Paçoz gibi giyinmişti.
- Fahişe gibi giyinmişti.
- Kaşar gibi giyinmişti.
- Yelloz gibi giyinmişti.
- Yollu gibi giyinmişti.
- Yosma gibi giyinmişti.
- Aşüfte gibi giyinmişti.
- Kokot gibi giyinmişti.
- Motor gibi giyinmişti.
- Hafifmeşrep giyinmişti.

- She was dressed like a bitch.
- She was dressed like a whore.
- She was dressed like a slut.

O yünlü giyinmişti.

- She was clothed in wool.
- She was dressed in wool.

O şık giyinmişti.

She was smartly dressed.

Tom tertemiz giyinmişti.

Tom was neatly dressed.

Tom güzel giyinmişti.

Tom was nicely dressed.

O, mavi giyinmişti.

He was dressed in blue.

Aktris güzel giyinmişti.

The actress was dressed beautifully.

O, beyaz giyinmişti.

She was dressed in white.

Tom siyah giyinmişti.

Tom was dressed in black.

Tom gündelik giyinmişti.

Tom was dressed casually.

Tom mavi giyinmişti.

Tom was dressed in blue.

Herkes siyah giyinmişti.

Everyone was dressed in black.

Çok gösterişsiz giyinmişti.

He dressed very modestly.

Tom sıradan giyinmişti.

Tom dressed casually.

Dul kadın siyah giyinmişti.

The widow was dressed in black.

Tom tamamen siyah giyinmişti.

Tom was dressed all in black.

O öldürmek için giyinmişti.

She was dressed to kill.

Mary öldürmek için giyinmişti.

Mary was dressed to kill.

Tom gündelik giysiler giyinmişti.

Tom was dressed in casual clothing.

Herkes çok iyi giyinmişti.

Everybody was very well dressed.

Genç adam zarif giyinmişti.

The young man was dressed elegantly.

O, etkilemek için giyinmişti.

She was dressed to impress.

Sami çok güzel giyinmişti.

Sami dressed very nice.

O, şık bir şekilde giyinmişti.

She's smartly dressed.

O bir aktris gibi giyinmişti.

She was dressed like an actress.

Tom bir korsan gibi giyinmişti.

Tom was dressed like a pirate.

Çocukların çoğu zar zor giyinmişti.

Many of the children were barely clothed.

Tom bir kadın gibi giyinmişti.

Tom was dressed as a woman.

Sami bir kadın gibi giyinmişti.

Sami was dressed as a woman.

Tom bir firavun gibi giyinmişti.

Tom dressed as a Pharaoh.

- Kızların her biri düzgün bir şekilde giyinmişti.
- Kızların her biri özenle giyinmişti.

Each of the girls was dressed neatly.

Herkes partide güzel bir kimono giyinmişti.

Everyone was dressed in a beautiful kimono at the party.

Tom her zamanki gibi siyah giyinmişti.

Tom was dressed, as always, in black.

Tom eski Mısırlı bir köle gibi giyinmişti.

Tom dressed as an ancient Egyptian slave.

- Tom tiril tiril giyinmişti.
- Tom'un üstü başı jilet gibiydi.

Tom was immaculately dressed.

O çok daha iyi günler görmüş eski bir ceket giyinmişti.

He was dressed in an old coat that had seen better days.