Translation of "Ali'nin" in English

0.024 sec.

Examples of using "Ali'nin" in a sentence and their english translations:

- Ali'nin dedesi mısırcıydı.
- Ali'nin dedesi darıcıydı.

Ali's grandfather was a corn trader.

Bu kitap Ali'nin.

This book is Ali's.

Bu, Ali'nin kitabı.

This is Ali's book.

Ali'nin dedesi Ermeni'ymiş.

Ali's grandfather was an Armenian.

Ali'nin dedesi Fransız'mış.

Ali's grandfather was a Frenchman.

Ali'nin dedesi boyacıydı.

Ali's grandfather was a painter.

Ali'nin dedesi bezzazdı.

Ali's grandfather traded fabrics.

Ali'nin dedesi bahçevandı.

Ali's grandfather was a gardener.

Ali'nin dedesi demirciydi.

Ali's grandfather was a smith.

Ali'nin dedesi lehimciydi.

Ali's grandpa was a solderer.

Ali'nin dedesi dondurmacıydı.

Ali's grandfather was an ice cream trader.

Ali'nin dedesi kebapçıydı.

Ali's grandfather was a kebab cooker.

Ali'nin dedesi eczacıydı.

Ali's grandpa was a pharmacist.

Ali'nin dedesi hocaydı.

Ali's grandfather was a teacher.

Ali'nin dedesi muskacıydı.

Ali's grandfather made muslim amulets.

Ali'nin dedesi vaizdi.

Ali's grandfather was a preacher.

Ali'nin dedesi levazımatçıydı.

Ali's grandfather was a funeral inventory trader.

Ali'nin dedesi oyuncakçıydı.

Ali's grandfather made and traded toys.

Ali'nin dedesi karpuzcuydu.

Ali's grandfather traded watermelons.

Ali'nin dedesi tornacıydı.

Ali's grandpa was a lathe operator.

Ali'nin dedesi davulcuydu.

Ali's grandfather played drums.

Ali'nin dedesi iğneciydi.

Ali's grandfather gave injections to patients.

Ali'nin dedesi şifacıydı.

Ali's grandfather was a healer.

Ali'nin dedesi tostçuydu.

Ali's grandfather cooked and sold toasts.

Ali'nin dedesi darıcıydı.

Ali's grandfather was a corn trader.

Ali'nin dedesi zerzevatçıydı.

Ali's grandfather traded vegetables.

Ada takımları Ali'nin peşinde.

The English clubs want to sign Ali.

Ali'nin kötü alışkanlıkları yok.

Ali doesn't have bad habits.

Ali'nin dedesi ayakkabı tamircisiydi.

Ali's grandfather was a cobbler.

Ali'nin dedesi ayakkabı boyacısıydı.

Ali's grandpa was a shoeshiner.

Ali'nin amacı üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek.

Ali is playing the man, not the ball.

- Zülfikar, dördüncü İslam halifesi olan Hazret-i Ali'nin meşhur kılıcıydı.
- Zülfikar, İslam'ın dördüncü halifesi Hazreti Ali'nin ünlü kılıcıydı.

Zulfiqar was the famous sword of Hazret-i Ali, fourth caliph of Islam.

Tom, öfkeli Tatoebacıların lincinden kaçmak için Ali'nin evinde saklandı.

Tom hid in Ali's house to escape lynching by the angry Tatoebans.