Examples of using "자외선을" in a sentence and their turkish translations:
Mercanların pigmentleri, zararlı morötesi ışığı emip
Ay'dan yansıyan morötesi ışığı absorbe edip florışı şeklinde etrafa yayıyorlar.
UV ışığını tuttuğumda nasıl fark ettiğine bakın. Bum.