Examples of using "군대는" in a sentence and their turkish translations:
Ülkede birden, Sünni ve Şii gruplar peyda oldu.
Charles ve Avusturya ordusu, Tuna'nın karşısında beklemedeydi.
Ancak, bugün Hyphasis Nehri’nde bilinen Beas, ordusu isyan etti.
Hükümet edilemeyen yerlerde kontrol, silahlı milis grupların eline geçti ve toplum, ayrışmaya başladı.
Ordu sınırı aştı, Türk F-16'ları parlamentoyu bombaladı