Examples of using "계획도" in a sentence and their turkish translations:
Hiçbiri kusursuz değil,
Kendi kendilerine çözüme ulaşma ihtimalleri pek yok.
Bir plan yapmadan yolunuzu buna göre bulmak mı istiyorsunuz?
ve araç filosunun tamamını karbondan arındırmak istiyorlar.