Examples of using "수천" in a sentence and their turkish translations:
Binlerce yıldır,
Binlerce insan hayatını kaybetti,
Binlerce yıldır burada olan topluluklar
Altına hücum döneminde binlerce insan ölmüş.
Binlerce yıl önce yaratılan dini sembollerimiz gibi
ki akademi, binlerce kişinin hayallerinin yıkıldığı bir yerdir.
Binlerce mektup ve e-posta aldım.
Peki, binlerce okuyucu ne yaptı?
Erkekler saniyede bin sperm üretir
Benden binlerce kat daha uyanık ve zekiydi.
En az 60 kişi hayatını kaybetti ve binlerce yaralı vardı.
Washington Anıtı bizzat kendim, binlerce kez gördüm
Yemek ve alan kapma derdindeki binlerce farklı türün arasında...
Buraya ulaşmak için her yıl binlerce kilometre katediyorlar.
1958'de doğan binlerce bebeğin,
fakat binlerce yıl içinde evrilen zehri yıkıcı etkilerinin anahtarıdır.
kutlama ve akşam yemeği için binlerce insan toplanır.
Yeni Ay'ın oluşturduğu gelgitten faydalanarak binlerce soydaşıyla beraber yüzeye çıkıyor.
Binlerce arı, kanat kaslarını titreterek kovanı sıcak tutmaya yetecek kadar ısı üretiyor.
-- eylemler büyüyerek devam etti ve şimdiye dek 100 ölüm ve binlerce yaralanmaya sebep oldu
Binlerce ufak lensten oluşan gözleri ortamda bulunan en ufak ışığı bile süzer.