Examples of using "静かに" in a sentence and their turkish translations:
Sessiz ol.
- Sessiz ol.
- Şıst!
Yavaşça ve sessizce.
- Lütfen sessiz olun.
- Lütfen sessiz olalım.
Sakin ol.
Sessiz olun.
Çabuk, hazır kartal gitmişken!
Sadece sessizlik vardı.
Hşşt! Sessiz olun!
Lütfen sessiz olun.
Sen, sessiz ol!
- Niçin sakin olmuyorsun?
- Sessiz olsana.
Lütfen sessiz durun.
Hşşt! Sessiz...
Lütfen herkes sessiz olsun.
O sessizce yürüdü.
Susun lütfen.
Kalabalık sakinleşti.
- Sakin ol.
- Sessiz ol.
Sessiz olur musun?
Hepiniz sessiz olun.
Pekâlâ, hadi deneyelim! Çabuk, hazır kartal gitmişken!
Sessiz ol.
Mary sessizce kapıyı kapattı.
Sessizce yağmur yağıyordu.
Sessiz olalım.
Sessiz olun, lütfen!
Bir an için sakin olun.
Sessiz olun. Çocuklar uyuyorlar.
Sessizce bekledi.
Yavaşça gözlerini kapadı.
Biz yemek yerken sessiz olun.
O sessizce kapıyı çaldı.
Sessiz olabilir misiniz?
- Lütfen kapıyı sessizce kapat.
- Lütfen kapıyı sessizce kapayın.
Biz sessiz kaldık.
Çocuk sessiz kaldı.
Ben konuşurken sessiz ol.
Bir süre sessiz durmalısın?
O, sessizce odaya girdi.
Çocuklar sessiz kalmayı sürdürdü.
İşimi barış içinde yapmama izin verin.
Ormanda ortalık tekrar sessiz oldu.
Yavaşça ve sessiz! Leşler hayatta kalmakta işe yarar.
Sessiz ol ve iyi davran.
Bir kütüphanede sessiz olmalısın.
Lütfen daha sessiz konuşun.
- Ben bir fare kadar sessiz olacağım.
- Çıt çıkarmayacağım.
Onun büyükbabası huzur içinde vefat etti.
O, sessiz kaldı.
Tom yatak odası kapısını sessizce kapattı.
Ben konuşurken sessiz ol.
Lütfen hareket etmeden yatakta uzanın.
Annesi "Sessiz ol, Mie." dedi .
Onun arkasından kapıyı sessizce kapadı.
Mümkün olduğu kadar sessiz durdum.
Sakin ol. Yarın ödülünü alacaksın.
- Sessiz kaldığın sürece burada kalabilirsin.
- Sessiz durduğun sürece burada kalabilirsin.
Herkes, lütfen sakin olsun.
Yedi tonluk avcılar... ...narin yanlarını sergiliyor.
Sessiz olmak zorundasın.
Sessiz olmaları için çocuklara bağırdı.
Ona sakin olmasını söyledim.
Biz orada sessizce bekledik.
- Sessiz olmanı istiyorum.
- Sessiz olmanızı istiyorum.
Ben konuşurken lütfen sessiz ol ve beni dinle.
Sessiz ol yoksa bebek uyanacak.
O, onun yanına oturdu ve sessizce dinledi.
Gençler, kütüphanede sessiz olun.
Keşke sakin olsan.
Sessiz olmak koşuluyla kalabilirsin.
Odada her şey sessizdi.
Büyükannem gece huzur içinde öldü.
Burada sessiz olamazsın.
Babam sessiz kalmamı söyledi.
Biz onları sessiz tuttuk.
Biz odada sessiz kaldık.
Öğretmenimiz sessiz olmamızı istedi.
Keşke şu gürültü dursa. Sinirlerimi bozuyor.
Daha az gürültü yapar mısınız?
Gürültü yapma. Sessiz ol.
O bize sessiz kalmamızı söyledi.
Gençler ise etrafına toplanır ve sessizce otururlar.
Bebek sessizce uyuyor gibi görünüyordu.
Sakin ol ve beni dinle.
Sessiz ol. Sınıfta konuşma.
Öğrencilere sessiz olmalarını söyledi.
Biz çocukları sessiz tuttuk.
Ders sırasında Tanrı aşkına lütfen sessiz olun.
Sessiz olun, lütfen! Ses yapmayın.