Examples of using "結果的に" in a sentence and their turkish translations:
O iyi bitti.
buna göre davranacaklardır.
Sonuç da hüsran olur.
Sonuç olarak da Çin'in WeChat ve Weibo gibi ürünleri,
Sınıftaki en yüksek notlardan birini aldım.
Kötü hissediyordum, bu yüzden hastaneye kabul edildim. Fakat bende gerçekten sağlıksız bir şey olmadığı anlaşıldı.