Examples of using "素晴らしい!" in a sentence and their turkish translations:
Ah, harika.
Oldukça muhteşem, oldukça muhteşem.
Tom mükemmel.
Gerçekten güzel bir hikaye!
O korkunçtur.
İnşallah harika bir yıl geçirirsin.
O dehşet verici.
Kulağa hoş geliyor.
ve hepsi olağanüstü.
Bu muhteşem bir sonuç.
Planın muhteşem görünüyor.
Müthiş!
Harika haber! Değil mi?
sadece harika değil,
Gerçekten muhteşem bir hayran temeli oluşturdum,
Boston büyük bir şehir.
Kate şaşırtıcı görünüyor.
Ne kadar da mükemmel.
Bizim için harika.
Onun İngilizcesi mükemmeldir.
Bu forum muhteşem.
O hoş bir sonbahar akşamı idi.
Tom'un notları mükemmel.
"Bu güzel bir insan",
muhteşem bazı ortaklar bulduk
Bu ne kadar harika!
O güzel şekilde yazar.
Bu hava harika değil mi!
Muhteşem!
- Bu parlak bir plan.
- Bu dâhice bir plan.
Güzel hava, değil mi?
Mükemmel bir tatildi.
Son zamanlarda ise
Ne harika bir buluş!
Güzel bir manzaraydı.
Onun müzik zevki muhteşemdir.
Az önce aklımdan harika bir fikir geçti.
Onun yeni arabası gerçek bir güzelliktir.
Harika yemek için teşekkür ederim.
Onun annesi harika bir piyanist.
Annem harika bir insandı.
Bu o kadar inanılmaz bir ayrıcalıktı ki
Sahil boyunca araba sürmek harika.
Ne güzel bir manzara!
O büyük bir mizah duygusuna sahiptir.
Kahramanlık büyük bir erdemdir.
Onlar Avustralya'nın harika bir ülke olduğunu söylüyor.
Bugün Boston'da hava çok güzel.
Harika bir baba olacağından eminim.
Burada olmak harika.
Bu oldukça şaşırtıcı bir yerdir.
Bence bu muhteşem bir şey.
Biz harika bir zaman geçirdik.
- Harika!
- Fevkalade!
- Vay canına!
Onun harika bir mizah anlayaşı vardır.
Bu gerçekten harika bir plan.
Böylesine hoş bir partide asla bulunmadım.
Tepeden güzel manzaraya hayran kaldılar.
bana yaşattığı adrenalin muhteşemdi.
insanlık tarihinin en büyük gerçeği.
Bir aileye sahip olmak mükemmel.
Ne kadar harika bir zaman geçirdik!
Deveyle yolculuğumuz harika bir deneyimdi.
Aklıma harika bir fikir geldi.
Şarkıcı Carla'nın harika bir sesi var.
Biz gerçekten çok iyi vakit geçirdik.
Büyüleyici, inanılmaz bir şey.
ve bu kimliğin temel taşı
Bunlar inanılmaz kadınlar.
Bu muhteşem bir fikir.
Onlar birlikte güzel bir zaman geçirdiler.
O, bana harika bir hediye verdi.
Ya bir dahaki sefer mükemmel bir yere gittiğinizde
Taze ve sağlıklı gıda üretimi sağlamak
Dahası, beni hem iyi hem kötü günümde destekleyen
Onun müziğe olağanüstü bir yeteneği var.
İnşallah harika bir doğum günü geçirirsin.
Bahçenin sanatsal güzelliği gerçekten şaşırtıcı.
Onun sürüş becerisine hayranım.
Birlikte harika bir zaman geçirdik.
Bu görüntü ne kadar harika.
Ressam olmak dünyanın en güzel mesleği.
Güzel bir gün değil mi!
Ve deneyim gerçekten inanılmaz.
Asıl çekiciliği sınırları yıkıyor olması.
"Hey, harika bir fikri var, hadi dinleyelim."
''Harika bir fikir.'' ya da ''Berbat bir fikir.''
harika ya da korkunç bir biçimde çarpan bir yıldırımdır.
Güzel bir gün.
Onlar tepeden doğal görünüme hayran oldu.