Translation of "素晴らしい" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "素晴らしい" in a sentence and their turkish translations:

素晴らしい。

Ah, harika.

素晴らしい 本当に素晴らしいものです

Oldukça muhteşem, oldukça muhteşem.

トムは素晴らしい。

Tom mükemmel.

素晴らしい話だ!

Gerçekten güzel bir hikaye!

彼女は素晴らしい。

O korkunçtur.

素晴らしい一年を。

İnşallah harika bir yıl geçirirsin.

素晴らしいですね。

O dehşet verici.

音が素晴らしいね。

Kulağa hoş geliyor.

素晴らしいものです

ve hepsi olağanüstü.

素晴らしい結果です

Bu muhteşem bir sonuç.

君のプランは素晴らしい。

Planın muhteşem görünüyor.

- すごいぞ!
- 素晴らしい!

Müthiş!

素晴らしいニュースですよね

Harika haber! Değil mi?

素晴らしいだけでなく

sadece harika değil,

素晴らしいファンに囲まれ

Gerçekten muhteşem bir hayran temeli oluşturdum,

ボストンは素晴らしい街です。

Boston büyük bir şehir.

ケイトの容姿は素晴らしい。

Kate şaşırtıcı görünüyor.

なんて素晴らしいことか?

Ne kadar da mükemmel.

素晴らしいことですよね?

Bizim için harika.

彼女の英語は素晴らしい。

Onun İngilizcesi mükemmeldir.

このフォーラムは素晴らしいです。

Bu forum muhteşem.

素晴らしい秋の晩でした。

O hoş bir sonbahar akşamı idi.

トムの成績は素晴らしいね。

Tom'un notları mükemmel.

「この人は素晴らしい (beautiful) 人だ」

"Bu güzel bir insan",

素晴らしいパートナーたちを見つけ

muhteşem bazı ortaklar bulduk

なんと素晴らしいのだろう。

Bu ne kadar harika!

彼女は素晴らしい字を書く。

O güzel şekilde yazar.

素晴らしい天気ではないか。

Bu hava harika değil mi!

- すごいぞ!
- お見事!
- 素晴らしい!

Muhteşem!

それは素晴らしい計画だよ。

- Bu parlak bir plan.
- Bu dâhice bir plan.

全く素晴らしい天気ですね。

Güzel hava, değil mi?

それは 素晴らしい体験でした

Mükemmel bir tatildi.

最近の素晴らしい 事例として

Son zamanlarda ise

なんと素晴らしい発明だろう。

Ne harika bir buluş!

とても素晴らしい光景だった。

Güzel bir manzaraydı.

彼の音楽の好みは素晴らしい。

Onun müzik zevki muhteşemdir.

素晴らしい考えがひらめいた。

Az önce aklımdan harika bir fikir geçti.

彼の新車はとても素晴らしい。

Onun yeni arabası gerçek bir güzelliktir.

素晴らしい食事をありがとう。

Harika yemek için teşekkür ederim.

彼女の母親は素晴らしいピアニストだ。

Onun annesi harika bir piyanist.

私の母は素晴らしい人だった。

Annem harika bir insandı.

なんて素晴らしい 私だけの空間

Bu o kadar inanılmaz bir ayrıcalıktı ki

海辺をドライブすることは素晴らしい。

Sahil boyunca araba sürmek harika.

なんて素晴らしい景色でしょう。

Ne güzel bir manzara!

彼には素晴らしいユーモアのセンスがある。

O büyük bir mizah duygusuna sahiptir.

勇敢さは素晴らしい美徳である。

Kahramanlık büyük bir erdemdir.

オーストラリアって、素晴らしい国なんだって。

Onlar Avustralya'nın harika bir ülke olduğunu söylüyor.

今日のボストンは素晴らしい天気です。

Bugün Boston'da hava çok güzel.

素晴らしい父になると思います。

Harika bir baba olacağından eminim.

ここにいると素晴らしいですよ。

Burada olmak harika.

ここは本当に素晴らしい場所だ。

Bu oldukça şaşırtıcı bir yerdir.

じつに素晴らしいと 私は思います

Bence bu muhteşem bir şey.

私たちは素晴らしい時を過ごした。

Biz harika bir zaman geçirdik.

- すごいぞ!
- すごい!
- お見事!
- 素晴らしい!

- Harika!
- Fevkalade!
- Vay canına!

彼女には素晴らしいユーモアのセンスがある。

Onun harika bir mizah anlayaşı vardır.

それは本当に素晴らしい案ですね。

Bu gerçekten harika bir plan.

こんな素晴らしいパーティーは初めてです。

Böylesine hoş bir partide asla bulunmadım.

- 彼らはその丘からの素晴らしい眺めに感嘆した。
- 彼らはその丘からの素晴らしい眺めに感動した。
- 彼らはその丘からの素晴らしい眺めに見とれた。

Tepeden güzel manzaraya hayran kaldılar.

ゴーカートがくれるアドレナリンは 素晴らしいものです

bana yaşattığı adrenalin muhteşemdi.

それも最も素晴らしい事実なのです

insanlık tarihinin en büyük gerçeği.

家族がいるって素晴らしいことです。

Bir aileye sahip olmak mükemmel.

何と素晴らしい時を過ごしたことか。

Ne kadar harika bir zaman geçirdik!

ラクダの旅は全く素晴らしい体験だった。

Deveyle yolculuğumuz harika bir deneyimdi.

素晴らしい考えが私にふと浮かんだ。

Aklıma harika bir fikir geldi.

歌手のカーラは素晴らしい声をしている。

Şarkıcı Carla'nın harika bir sesi var.

- 私たちは素晴らしい時を過ごした。
- ええ本当に。素晴らしい時間を過ごすことができました。

Biz gerçekten çok iyi vakit geçirdik.

興味深い試みです 素晴らしいことです

Büyüleyici, inanılmaz bir şey.

その要となった 彼の素晴らしい精神が

ve bu kimliğin temel taşı

とてつもなく素晴らしい女性たちです

Bunlar inanılmaz kadınlar.

- それは素晴らしい考えだ。
- 素敵な考えね。

Bu muhteşem bir fikir.

彼らはともに素晴らしい時を過ごした。

Onlar birlikte güzel bir zaman geçirdiler.

彼女は私に素晴らしい贈り物をくれた。

O, bana harika bir hediye verdi.

次にどこか素晴らしい場所へ行くときに

Ya bir dahaki sefer mükemmel bir yere gittiğinizde

私は このような素晴らしい試みに参加し

Taze ve sağlıklı gıda üretimi sağlamak

その上 私は 素晴らしい友だちにも恵まれ

Dahası, beni hem iyi hem kötü günümde destekleyen

素晴らしい答えが見つかり始めたのです

彼は音楽の素晴らしい才能をもっている。

Onun müziğe olağanüstü bir yeteneği var.

素晴らしい誕生日を迎えられますように。

İnşallah harika bir doğum günü geçirirsin.

庭園の芸術的な美しさが素晴らしいです。

Bahçenin sanatsal güzelliği gerçekten şaşırtıcı.

私は彼の運転の技術は素晴らしいと思う。

Onun sürüş becerisine hayranım.

僕らは一緒に素晴らしい時間を過ごした。

Birlikte harika bir zaman geçirdik.

この景色はなんと素晴らしいのでしょう。

Bu görüntü ne kadar harika.

芸術家は世の中で 最も素晴らしい仕事です

Ressam olmak dünyanın en güzel mesleği.

- 素晴らしい天気ではないか。
- いい天気だなあ。

Güzel bir gün değil mi!

一緒に泳ぐ体験は 本当に素晴らしいものです

Ve deneyim gerçekten inanılmaz.

境界を打ち壊せるのが 素晴らしいところです

Asıl çekiciliği sınırları yıkıyor olması.

「おい 彼女のアイデアは素晴らしい 聴こうじゃないか」

"Hey, harika bir fikri var, hadi dinleyelim."

「それは素晴らしい考えだ」とか 「ひどい考えだ」と―

''Harika bir fikir.'' ya da ''Berbat bir fikir.''

素晴らしいものや ひどいものをもたらします

harika ya da korkunç bir biçimde çarpan bir yıldırımdır.

- 美しい日です。
- 素晴らしい日です。
- 素敵な日です。

Güzel bir gün.

彼らはその丘から素晴らしい眺めに感心した。

Onlar tepeden doğal görünüme hayran oldu.

More Words: