Examples of using "決めて" in a sentence and their turkish translations:
Yetki sizde.
Oyun kumandanızı alın ve hemen bir karar verin.
Karar sizin.
Pekâlâ, karar sizin.
Henüz karar vermedin mi?
Dokunmatik ekranlı cihazınızı alın ve bir karar verin.
Karar sizin, ne yapacağız?
Çabuk karar verin. Hadi.
Ne düşünüyorsunuz? Bu sizin seçiminiz.
Sen karar ver.
Uzaktan kumandanızı alın ve hemen bir karar verin.
Bu sizin kararınız, ama çabuk olun!
Yetki sizde, bu karar sizin.
Zor karar, sizin kararınız!
Karar sizin, ama çabuk olun, hava soğuk!
Yetki sizde, unuttunuz mu? Karar sizin.
Zor bir karar ama karar sizin.
Ne diyorsunuz? Yetki sizde.
Henüz karar vermedim.
Ben henüz karar vermedim.
ya da ağaçta kamp kuracağız. Karar sizin.
Bu yolculuğun yetkisi sizde. Karar sizin.
karaçalı çiçeğini mi? Karar sizin!
Bu mağarada yetki sizde. Kararı verin.
Unutmayın, bu görevde yetki sizde.
Dokunmatik ekranlı cihazınızı alıp bir karar verin.
Ne düşünüyorsunuz? Çamur mu, dal mı? Karar sizin.
Bu zor bir seçim ama karar sizin.
Her türlü bir karar vermeliyiz. Neyi seçeceksiniz?
Karar sizin. İkisinden biri, hızlı olun! Dana'nın bize ihtiyacı var, hadi!
Bilgisayarınızın başında öylece oturmayın, karar verme zamanı.
Karar sizin ama acele edin, burası çok sıcak.
Tom şirketten ayrılmaya kararlıydı.
Hala ne satın alınacağına karar vermedim.
Partiye katılıp katılmayacağıma henüz karar vermedim.
- Akşama ne pişireceğime karar verdim.
- Akşam yemeği için ne yapacağıma karar verdim.
Oh, ben henüz ne yapacağıma karar vermedim.
Bir öğretmen olmaya karar verdi.
Tom'a yardım etmeye karar verdik.
Kararı siz verin. Kıyıdan mı, kaya tırmanışı mı?