Examples of using "実際に" in a sentence and their turkish translations:
milyarlarca aslında.
Öyleler.
Ve eğer böyle bir şeyi tecrübe etmediyseniz
Peki ya uygulamada?
Buna ilişkin kanıtım var.
Ben aslında bunu kullanıyorum.
Peki bu uygulamada ne demek?
Gerçekten ne oldu?
Bu gerçek bir olaydır.
Ama o aslında çok güçlüdür
Fakat,bunu gerçekten nasıl yapacağız?
Karadeniz'in suyu gerçekten kara mı?
Gerçekten onu yaptı.
ve ilk defa bunu gerçekten yapabiliyoruz.
peki onlardan biriyle göz göze gelecek olursanız ne olacak?
ama aslında rengini kaybetmesi.
Bu gerçekten mümkün mü?
nasıl ona tutunabiliriz ?
O, gerçekten olmadı.
Gerçekten kazayı gördün mü?
Aslında, günümüzde bu zaten oluyor.
iyi ya da kötü yönde.
ve kendi kendini kanıtlaması.
Çünkü, hayvanlar alemine baktığımızda
bu mahalleyi hem kimlik hem de nüfus anlamında
Neyse ki değişim yaşandı.
Para gerçekten ödenildi mi?
O aslında ABD'ye gitmedi.
Gerçekten uçağı uçurdun mu?
Aslında havyar yemedi.
gerçek, çantanı toplayıp çık tarzı bir seyahate.
Ve bu insanları daha fazla memnun etti,
Aslına bakarsanız, Vicky dediğim kişi
her tür mikrobu, virüsü ve bakteriyi
Aslında biz kazayı gördük.
Aslında Deal'de yaşamıyor.
O, gerçekten ne dedi?
yani, bu terimin gerçekten tartışıldığı zamanlara.
Peki, binlerce okuyucu ne yaptı?
fakat aslında, vücudun derinlerine uzanıyor.
Uygulamada bu nasıl oluyor peki?
Ben gerçekten çalışmak zorunda olacağım.
Aslında Dünya ısınıyor.
Bu ilaç gerçekten ağrıyı hafifletiyor mu?
Aslında daha kimseyi vurmadım.
Ya gerçekten de çok kötülük yapmışsam?
Teoride her şey çok güzel ama pratikte işe yarayacak mı?
Düşüncemiz uygulamada çalışmadı.
Gerçekten ne olduğunu Tom'a söyleyemezsin.
Planımız pratikte işe yaramadı.
Hatta düzenli olarak ayarlamaları kendim yapıyorum." dedim.
Ama gerçekte, iyi olmaktan hiç bu kadar uzak olmamıştım.
Bunlar, benim gibi biri için var olan rollerdi.
Ama ne izlediklerine bakarsanız,
Gerçek bedel tahmin edilenden daha yüksekti.
Hiç gerçekten bunu denediniz mi?
Gerçekten de yapay zekâ çok sayıda rutin işi elimizden alıyor
Sonra, gerçek hayatta mümkün olduğu kadar hızlı tanışmak istedim,
Elbette, her ikisi de doğru değildi.
Aslında, onların bütün ilgilendiği güçtür.
Aslında kazayı görmedik.
Eğer bir şey olursa, sadece duruma göre hareket ederim.
Aslında Tom ve John'u hiç kavga ederken görmedim.
ve kesinlikle bir şeyler yapmam gerekecekti.
Bakın, mesela şu an aslında meditasyon yapıp yapmadığımı bilemiyorsunuz,
Tom gerçekten neler olduğunu bilmiyor.
fiziksel olarak mevcut olmadan sosyal ilişki kurma yolları bulmak.
Onun hakkında bildiğini düşünüyorum.
Aslında benimle ilk kez karşılaştığında ne düşündün?
gerçek mesleki kararların nasıl alınacağı hakkında yüzlerce insana koçluk yaptık.
Sofra adabını bilmiyorsam gerçekten önemli değil.
Teorik olarak mümkündür, ancak uygulamada çok zor.
Facebook'ta mutlak gizlilik bir yanılsamadır. Gerçekte yoktur.
Burada, beynin fiziksel yapısı değişiyor.
Yabancı bir ülkeyi tanımanın en iyi yolu oraya bizzat gitmektir.
Gerçekten kullanmadığımız şeylere yığınla para harcıyoruz.
Okyanuslarımız hakkında aslında ne kadar şey biliyoruz?
henüz sınava bile girmemiş oluyorlar.
ve sosyal medyasız bir yaşam çok pozitif olabiliyormuş.
Zorluklarla karşılaşmadıkları sürece öğrenemezlerdi.
Bu aslında dağıtım merkezinden teslimat olayının görüntüleri;
Onu ismen tanıyorum ama aslında onunla hiç konuşmadım.
Bu makinenin nasıl çalıştığını açıklayacağım.
arazi en az 5-10 yıl süre ile imara açılmıyor.
İşinden zevk alan bazı insanlar var, aslında onlar çalışmayı seviyor.
Prensip olarak, her araç için bir park yeri olmalıdır. Uygulamada, bu doğru değildir.
Gerçekten ne olduğunu görünce de gözyaşlarına hakim olamadı.
Herkesin hukuku bilmesi gerekiyor ama birkaç kişi gerçekten biliyor.
Bunu gerçekten de bulup ne olduğunu çözebilecek miyiz?
" Dünyanın çevresinin iyiliği için söylüyorum," ama aslında o "Dünya üzerinde yaşayan insanların iyiliği için. "
onların istedikleri arasında bağ kurmayı görevim olarak bilirim.
Tom bana Mary'nin piyano çalmada iyi olduğunu söyledi fakat ben onun çalışını duyuncaya kadar gerçekten inanmadım.
Tom gerçekte neler olduğunu biliyor.
Televizyondan gerçekte göremediğimiz ya da duyamadığımız değişik şeyler öğrenebiliriz.
Aslında, bu çok önemsiz bir anlamda hariç, hiç doğru gibi görünmüyor.
O, göründüğü kadar genç değil.