Translation of "どうでしょう?" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "どうでしょう?" in a sentence and their turkish translations:

30%はどうでしょう

Mesela yüzde 30?

メンタル面はどうでしょう?

Peki, zihinleri üzerine?

明後日はどうでしょう?

Peki, yarından sonraki gün için ne düşünüyorsunuz?

月曜日はどうでしょう?

Peki ya Pazartesi?

では 今はどうでしょう?

Tamam, peki ya şu an?

実際にはどうでしょう?

Peki ya uygulamada?

農業はどうでしょうか。

Çiftçiliğe ne dersin?

三時でどうでしょうか。

Saat üç uyar mı?

でも準備はどうでしょう?

Peki buna hazırlar mı?

では悪人はどうでしょうか?

Peki ya kötüler? Onu kötü yapan nedir?

でも実際には どうでしょう?

Fakat,bunu gerçekten nasıl yapacağız?

明日天気はどうでしょうか。

Yarınki hava nasıl olacak?

リー:他の言語ではどうでしょう?

Kai-Fu Lee: Veya başka bir dilde

ゼウスが放つものは どうでしょう?

Zeus'un bizzat fırlattığı silahtan mesela?

さてハンターの立場ではどうでしょう

Peki o zavallı avcı?

例えば あなたはどうでしょうか?

Mesela, sizin umurunuzda olmalı mı?

世界全体で見たらどうでしょう?

Bir de dünyayı genel olarak ele alalım.

口にしない場合はどうでしょう?

ama söylemiyorsanız?

東京に住んでみたらどうでしょう。

Tokyo'da nasıl yaşamak istersin?

汚くてひどいサービスの レストランはどうでしょう?

Veya berbat servisi olan pis bir restoran?

「走る女性の集団」 であればどうでしょう

bir grup kadının koştuğunu söylüyorum.

私たちが働いたとしたらどうでしょう

ve kapsayıcı bir yerde çalıştığımızı düşünelim.

次の日曜日ハイキングに行くのはどうでしょう。

Gelecek pazar bir yürüyüşe gitmeye ne dersin?

公共交通機関については、どうでしょうか?

Toplu taşıma ne olacak?

- 12時45分はどうでしょう?
- 12時45分とかどう?

12:45'e ne dersin?

来年の日本経済の見通しはどうでしょうか。

Gelecek yıl Japon ekonomisi nasıl olacak?

私達の内なるナマケモノを 大事にしてはどうでしょう

İçimizdeki tembel hayvanı kucaklayalım mı,

そこに新しい工場を作ったらどうでしょうか。

Orada yeni bir fabrika inşa etmemiz gerektiğini öneririm.

瀕死の患者の家族についてはどうでしょうか。

Ölmekte olan hastanın ailesi ne olacak?

中等学校に通っている 幸運な人はどうでしょう?

Peki ya ortaokula gidebilen çok az şanslı genç?

自分より見識を持たない人を嫌うことは どうでしょう?

Peki ya sizin kadar kültürlü olmayan birinden nefret etmek?

お宅の息子さんが私達のパーティーにいらしたらどうでしょうか。

- Çocuğunun partimize gelmesini tavsiye ederim.
- Oğlunuzun partimize gelmesini öneririz.

しかし そもそもの根本を問いただしてみると どうでしょう?

Bu önermenin kendisini sorgularsak,

一方 その会場から3ブロック離れた場所に 住む人はどうでしょう

Tersini, konser salonunun üç blok ötesinde yaşayan bir insanı düşünün.

- ピクニックに行くのはどうでしょうか。
- ピクニックに行きませんか。
- ピクニックに行かない?

Bir pikniğe gitmeye ne dersin?

その時間を自分と異なった外見の人と 過ごしたらどうでしょう

niye görünüş olarak bize benzemeyen insanlarla çalışmayalım?

この国の社会問題を解決するのに 公教育を使うのはどうでしょうか

ve hatta bazı sosyal sorunlarımızın çözümünde onu kullanmıyoruz?

でも仮に何か別の要因が地球の1日の長さを 決めたとしたらどうでしょう

Peki Dünya'nın gün uzunluğunu başka bir şey belirleseydi ne olurdu?

- この計画をどう思いますか。
- この計画はどう思いますか。
- この計画はどうでしょう?
- この計画についてどうお考えですか。

Bu plan hakkında ne düşünüyorsun?

- 彼に助言を求めてはいかがですか。
- 彼のアドバイスを聞いてみましょうよ。
- 彼に相談してみませんか。
- 彼に助言を求めてはどうでしょうか。

- Niçin onun fikrini sormuyoruz?
- Onun tavsiyesini alsak ya.

More Words: