Translation of "分かんない。" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "分かんない。" in a sentence and their turkish translations:

分かんない。

- Beni aşar.
- Aklım ermez.

ギリシャ語は分かんないよ。

Yunanca bilmiyorum.

これが何か分かんないよ。

Bunun ne olduğunu bilmiyorum.

- 分かんない。
- わかりません。

- Ben onu anlamıyorum.
- Anlamıyorum.
- Bunu anlamıyorum.
- Onu anlamıyorum.

「トムのパーティー行く?」「まだ分かんない」

"Tom'un partisine gidecek misin?" "Hâla^emin değilim."

どう答えたらいいか分かんないよ。

Ne cevap vereceğimi bilmiyorum.

あなたが欲しいものが分かんない。

Ne istediğini bilmiyorum.

何訳の分かんないこと言ってんの。

Sen saçmalıyorsun.

何を信じたらいいのか分かんないよ。

Neye inanacağımı bilmiyorum.

- 私は何が欲しいか分かりません。
- 自分が欲しいものが分かんないよ。
- 何が欲しいのか分かんないよ。

Ne istediğimi bilmiyorum.

「Twitterって何が面白いのか分かんないんだけど」「俺も」

"İnsanların neden Twitter'ın çok ilginç olduğunu düşündüğünü bilmiyorum." "Ben de."

自分でもなんでこんなにトムが好きなのか分かんないよ。

- Tom'dan neden bu kadar çok hoşlandığımı ben bile anlamıyorum.
- Tom'u neden bu kadar sevdiğimi ben bile anlamıyorum.

リスカしてる人の気持ちはしてる人にしか分かんないと思う。

Bunu kendileri kendilerine yapmadıkları sürece kendine zarar vermeyi kimsenin anlayabileceğini düşünmüyorum.

トムとは共通の話題がないから何話せばいいか分かんないんだよね。

Tom'la hiçbir ortak yanım yok bu yüzden ne hakkında konuşacağımı bilmiyorum.

- 私は何を勉強すべきか分かりません。
- 何を勉強したらいいか分かんないよ。

Ne çalışacağımı bilmiyorum.

- 何が言いたいのか分からないなあ。
- 何が言いたいのか分かんないんだけど。

Ne demek istediğini bilmiyorum.

- 私はどちらを選ぶべきかわからない。
- どっちを選べばいいのか分かんないよ。

Hangisini seçeceğimi bilmiyorum.

- そこにいなかったから知らないよ。
- そこにいたわけじゃないから、分かんないよ。

Orada olmadığım için bilmiyorum.

- 君が何を言いたいのか私にはさっぱりわからない。
- 何が言いたいのかさっぱり分かんないんだけど。

Ne demek istediğine dair en küçük bir fikrim yok.

- バグだか何だか分かんないけど、このソフトはちゃんと動かない。
- バグだか何だか分からないけど、このソフトはちゃんと動かない。

Onun bir dinleme cihazı olup olmadığını bilmiyorum, fakat bu yazılım doğru olarak çalışmıyor.

「これ、トムが訳したんだよね?」「うん、そうだけど」「モデム主義って何?」「分かんないけど原文に modemism って書いてあったから」「ほんとに?」「ほんとだって。ほら」「あ、なんだ、modernism じゃん」

"Tom, bunu sen çevirdin, değil mi? "Evet, Neden?" "Modemism nedir?" "Bilmiyorum ama o, metinde yazılı." "Gerçekten mi?" "Gerçekten! bak!" "Ah. bekle ama o modernism diyor."

More Words: