Examples of using "入れ!" in a sentence and their turkish translations:
Girin!
İçeri girmeme izin ver.
Tom'un kolunda bir kalp dövmesi vardı.
O kahvesine süt koydu.
Küçük kutumu çıkartacağım.
Dişleri içeride.
İçeri girmeme izin ver.
Ben teklifini kabul etmeye hazırım.
Arabayı garaja koyun.
Senin için çay yapacağım.
ve anahtarı çevirmek üzereyim.
İçeri girmeyi başardım.
Birisi sunucuya girer girmez,
O suya girmek...
Yakındaki kapıdan girin.
Kahvene krema koyuyor musun?
İçeri girebilir miyim?
Biz stüdyoya gidemeyiz.
Kahveme biraz süt koydum.
Tom'un bir dövmesi var.
Onu oraya koyacağım. Kaçma sakın.
Tamam, onu şu kaseye alalım.
Hiç tuz koydun mu?
Lastiğe hava bastım.
- Şeker almıyor musunuz?
- Şeker almıyor musun?
Köpeği dışarda tutun.
O bir özür diledi.
- Çamaşırı içeri getir.
- Kirli çamaşırı içeri getir.
Ne aldın?
Biraz şeker ister misin?
Parayı kasaya koydum.
Tom'un içeri girmesine izin ver.
Onun içine çok fazla biber koydun.
Kahvenizde şeker alır mısınız?
Biraz kahve yapacağım.
İki diş sarımsak koyacağım.
- Fotokopi makinesine biraz kağıt koy.
- Fotokopi makinesine biraz kağıt koyun.
Elin değmişken lütfen bana da bir fincan kahve yap.
Beni eklemeyi unutmayın.
O benim fikrimi kabul etti.
Benim için kahve yapar mısın?
Bunu neden yapıyoruz?
Tamam, onu buraya sokmaya çalışacağız.
Kızımı bir kız okuluna kaydettim.
Kovaya su doldurdum.
Unu rafın üstüne koy.
Ben kedinin içeri girmesine izin verdim.
Tom anahtarlarını cebine koydu.
Onu içeri getirin.
Cüzdanında çok şey taşırsın.
Şemsiyenin altına girmeme izin ver.
Kameramı rehin bıraktım.
Kahvenizi nasıl istersiniz?
Lütfen kartını sok.
Çocukları çantaya koymayın.
Takıma katılabilirmisin?
Tom köpeğin tabağına biraz yiyecek koydu.
Bunlar girdikten sonra, içini dolduracaksınız.
Yiyecek yakalamak için en iyi ihtimalimiz ne?
Dişleri içeride. Tamam, şimdi çıkaralım.
Onu koyduktan sonra GoPro'mu kuruyorum,
Kutup gecesinde yol alıyorlar.
Bölüm Genel rütbesini kabul etti
Kollarını sıva ve işe giriş.
Evimi ipotek ettirdim.
Onun lastiklerine hava bastı.
Bana bir mesaj bırak lütfen.
Kedinin odama girmesine izin verdim.
Çorbaya daha fazla tuz koy.
Lütfen bana bir fincan kahve yap.
Anahtarı çantasına koydu.
Posta kutusuna bir mektup attı.
Kahveme asla şeker koymam.
Pirinç ocağını açın lütfen.
Onun yeni bataryalara ihtiyacı var.
O dahil altı kişi var.
Şeker kabı boş.
Çantanızda ne var?
Ben içeri giremedim.
Bu kapı bahçeye erişmeye olanak sağlar.
Benim kahveme biraz krema koydum.
O, anahtarı cebine koydu.
O bir hücreye konuldu.
Takma diş kullanıyor musunuz?
Yabancı öğrenciler bu kulübe girebilirler mi?
Tamam, kayaklar için oyuğu kazdım.
Sonra da bunu döküp dışarı çıkmasını bekleyeceğiz.
diz içine girebiliriz.
Vazoya biraz su koy.