Translation of "入れ!" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "入れ!" in a sentence and their turkish translations:

入れ!

Girin!

- 中に入れてよ。
- 中に入れて。
- 中に入れてください。

İçeri girmeme izin ver.

- トムは腕にハートの入れ墨を入れた。
- トムは腕にハートのタトゥーを入れた。

Tom'un kolunda bir kalp dövmesi vardı.

- コーヒーにミルクを入れた。
- 彼はコーヒーにミルクを入れた。

O kahvesine süt koydu.

ビンに入れる

Küçük kutumu çıkartacağım.

牙を… 入れる

Dişleri içeride.

- 中に入れてよ。
- 中に入れて。
- 私も参加させてください。
- 私も入れてください。
- 中に入れてください。

İçeri girmeme izin ver.

あなたの申し入れを受け入れてもよい。

Ben teklifini kabul etmeye hazırım.

- 車を倉庫に入れなさい。
- 車庫に車を入れてください。
- 車はガレージに入れて。

Arabayı garaja koyun.

- お茶を入れますよ。
- お茶を入れてあげるね。

Senin için çay yapacağım.

スイッチを入れます

ve anahtarı çevirmek üzereyim.

何とか入れた。

İçeri girmeyi başardım.

アウトクラフトに入ればすぐ

Birisi sunucuya girer girmez,

‎あの海に入れば・・・

O suya girmek...

狭き門より入れ。

Yakındaki kapıdan girin.

コーヒーにクリームを入れる?

Kahvene krema koyuyor musun?

私を受け入れて。

İçeri girebilir miyim?

スタジオに入れません。

Biz stüdyoya gidemeyiz.

コーヒーにミルクを入れた。

Kahveme biraz süt koydum.

トムはタトゥーを入れた。

Tom'un bir dövmesi var.

入れるぞ 逃げるな

Onu oraya koyacağım. Kaçma sakın.

このビンに入れるぞ

Tamam, onu şu kaseye alalım.

塩を入れましたか。

Hiç tuz koydun mu?

タイヤに空気を入れた。

Lastiğe hava bastım.

砂糖は入れないの?

- Şeker almıyor musunuz?
- Şeker almıyor musun?

犬を中に入れるな。

Köpeği dışarda tutun.

彼はわびを入れた。

O bir özür diledi.

洗濯物入れてきて。

- Çamaşırı içeri getir.
- Kirli çamaşırı içeri getir.

何を手に入れたの?

Ne aldın?

砂糖は入れますか。

Biraz şeker ister misin?

金庫に金を入れる。

Parayı kasaya koydum.

トムを入れてあげて。

Tom'un içeri girmesine izin ver.

コショウを入れすぎたね。

Onun içine çok fazla biber koydun.

コーヒーに砂糖は入れる?

Kahvenizde şeker alır mısınız?

コーヒーを入れましょう。

Biraz kahve yapacağım.

ニンニクを2玉入れます。

İki diş sarımsak koyacağım.

コピー機に紙を入れて。

- Fotokopi makinesine biraz kağıt koy.
- Fotokopi makinesine biraz kağıt koyun.

あなたが入れるついでに私にもコーヒーを入れてください。

Elin değmişken lütfen bana da bir fincan kahve yap.

- 忘れずに仲間に入れてくれ。
- 忘れずに私を入れてくれよ。

Beni eklemeyi unutmayın.

- 彼は私の考えを受け入れた。
- 彼は私の意見を受け入れた。

O benim fikrimi kabul etti.

- 私にコーヒーを入れてくれませんか。
- コーヒーを入れてくれませんか。

Benim için kahve yapar mısın?

なぜ受け入れたのか?

Bunu neden yapıyoruz?

こいつを中に入れる

Tamam, onu buraya sokmaya çalışacağız.

娘を女子校に入れた。

Kızımı bir kız okuluna kaydettim.

私はバケツに水を入れた。

Kovaya su doldurdum.

小麦粉を棚に入れて。

Unu rafın üstüne koy.

私は中へ猫を入れた。

Ben kedinin içeri girmesine izin verdim.

トムは鍵をポケットに入れた。

Tom anahtarlarını cebine koydu.

彼を中に入れなさい。

Onu içeri getirin.

バッグに物入れすぎだよ。

Cüzdanında çok şey taşırsın.

傘に入れてください。

Şemsiyenin altına girmeme izin ver.

私はカメラを質に入れた。

Kameramı rehin bıraktım.

コーヒーに何か入れますか。

Kahvenizi nasıl istersiniz?

カードを入れてください。

Lütfen kartını sok.

子供を鞄に入れるな。

Çocukları çantaya koymayın.

君ってチームに入れるの?

Takıma katılabilirmisin?

- トムは犬の食器に食べ物を入れた。
- トムは犬の食器に餌を入れた。

Tom köpeğin tabağına biraz yiyecek koydu.

中に入れてから 埋める

Bunlar girdikten sonra, içini dolduracaksınız.

どう食料を手に入れる?

Yiyecek yakalamak için en iyi ihtimalimiz ne?

牙を… 入れる よし 外そう

Dişleri içeride. Tamam, şimdi çıkaralım.

タコを入れたら GoProを設置

Onu koyduktan sonra GoPro'mu kuruyorum,

‎極夜に足を踏み入れる

Kutup gecesinde yol alıyorlar.

地位を受け入れました 。

Bölüm Genel rütbesini kabul etti

気合いを入れて頑張れ。

Kollarını sıva ve işe giriş.

家を抵当に入れました。

Evimi ipotek ettirdim.

彼はタイヤに空気を入れた。

Onun lastiklerine hava bastı.

留守電に入れといてね。

Bana bir mesaj bırak lütfen.

私は猫を部屋に入れた。

Kedinin odama girmesine izin verdim.

スープにもっと塩を入れろ。

Çorbaya daha fazla tuz koy.

コーヒーを1杯入れて下さい。

Lütfen bana bir fincan kahve yap.

彼女はバッグに鍵を入れた。

Anahtarı çantasına koydu.

彼はポストに手紙を入れた。

Posta kutusuna bir mektup attı.

コーヒーに砂糖は入れないよ。

Kahveme asla şeker koymam.

炊飯器のスイッチを入れてね。

Pirinç ocağını açın lütfen.

電池を入れ替えないと。

Onun yeni bataryalara ihtiyacı var.

彼を入れて6人います。

O dahil altı kişi var.

砂糖入れがからっぽだ。

Şeker kabı boş.

スーツケースには何を入れてるの?

Çantanızda ne var?

中には入れなかったよ。

Ben içeri giremedim.

この門から庭に入れる。

Bu kapı bahçeye erişmeye olanak sağlar.

私はコーヒーにクリームを入れます。

Benim kahveme biraz krema koydum.

彼女は鍵をポケットに入れた。

O, anahtarı cebine koydu.

彼は独房に入れられた。

O bir hücreye konuldu.

入れ歯をしていますか?

Takma diş kullanıyor musunuz?

- 留学生も入れるのかしら。
- 外国人生徒でも部活動に入れますか?

Yabancı öğrenciler bu kulübe girebilirler mi?

これがスキー板を入れる溝だ

Tamam, kayaklar için oyuğu kazdım.

水を入れて出るか見よう

Sonra da bunu döküp dışarı çıkmasını bekleyeceğiz.

膝の中に入れるはずです

diz içine girebiliriz.

花びんに水を入れなさい。

Vazoya biraz su koy.

More Words: