Examples of using "中に入れて。" in a sentence and their turkish translations:
İçeri girmeme izin ver.
İçeri girmeme izin ver.
Bunlar girdikten sonra, içini dolduracaksınız.
Lütfen girmeme izin ver.
Lütfen içeri girmeme izin verin.
Kapıyı aç ve içeri girmem izin ver, lütfen.
Köpeğini bütün gün içeride bırakma.
Onlar içeri gelsinler.
Çocuklarım benim için çok değerlidir.
Akşam yemeğinizi fırında bıraktım.
İçeri girsin.
Yedi kişilik bir ailede en genç olan John ailesinin göz bebeğidir.