Examples of using "入って。" in a sentence and their turkish translations:
Gir.
Gelin.
- Buyurun!
- İçeriye gel.
- Gelin.
Bu meşgul.
- Niçin içeriye gelmiyorsun?
- İçeri girsene.
Tamam, içine girelim bakalım.
Girebilir miyim?
O ne içerir.
O, odaya geldi.
Girebilir miyim?
benimkiler Post-it ile doluydu.
Mikrofon açık.
İçeri gel.
Buraya gir!
Mary içeri geldi.
O, odaya gitti.
Sepetin içinde ne var?
Ben yüzme kulübüne üyeyim.
Tamam, mataradan biraz su alacağım.
İçinde bir sürü reçine yağı var.
Girebilir miyim.
- Cebinde ne var?
- Cebindeki nedir?
İçeriye girmeyebilirsin.
Cebimde hiç param yok.
- Kavanozda biraz şekerleme var.
- Kavanozda birkaç kurabiye var.
Onu seveceğini biliyordum.
Odama gelme.
Küçük fıstık parçalarını görüyor musunuz?
İçeri girip ne bulduğumuza bakalım.
İçeri girmemelisin.
Şişede hiç salata yağı var mı?
Ben futbol takımındayım.
Banyo yapacağım.
İçeri gel Tom.
Gözlerimde biraz şampuan var. O yakıyor!
Benden önce banyoyu kullanabilirsin.
Tom pencereden içeri girdi.
Tom odaya geldi.
Bandoya üyeyim.
Ondan hoşlanıyor musun?
O, futbol kulübünün üyesidir.
O, koşarak odaya geldi.
Masao tenis kulübünün üyesidir.
Biz masadayken o içeri girdi.
Ben Cathy'yi çok severim.
Ragbi futbol kulübüne üyeyim.
O, müzik kulübüne üyedir.
Onlar art arda içeri girdiler.
O, bankaya gitti.
Burada bir şey var.
Onu seviyorum.
Tom banyo yapıyordu.
Kurabiyeler kavanozda.
Bir tiyatro kulübüne üyeyim.
Lütfen banyoya gir.
Çorbamda bir kıl var.
Bardakta biraz su var.
Girebilir miyim?
- Şimdi banyo yapıyorum.
- Şimdi duş alıyorum.
- Şimdi banyo alıyorum.
Cebinde ne var?
Bazı erkek çocukları sınıfa geldi.
Sınıfa yeni bir öğrenci geldi.
Yazıcıya kağıt lazım.
Lütfen odama girin.
O, tenis kulübü üyesi midir?
O, bizim tenis takımına üyedir.
O içeriye girer girmez düştü.
Girin ve kendinizi evinizde gibi hissedin.
Ben kulübe üye değilim.
- Ondan hoşlanacağınızı umuyorum.
- Ondan hoşlanacağını umuyorum.
Beğendiğine sevindim.
Tom haritaya yakından bakıyor.
Üniversitemde bir tenis kulübü üyesiydim.
Müzik kulübündeydim.
Lisemizin futbol takımındayım.
Bakarken, onun içeri geldiğini gördüm.
Odamdan uzak dur.
Bu bardakta su var.
Gözüme bir böcek kaçtı ve onu çıkaramıyorum.
O şişede hiç şarap yok.
Tom şimdi banyo yapıyor.
Tom depresyona girdi.
Kutunun içindeki nedir?
Ben seni odaya girerken fark ettim.
Senin o kravatını seviyorum.
Sağlık sigortanız var mı?
O, çok geçmeden odaya geldi.
- Kova su ile dolu.
- Kova su dolu.
- Kamerada film yoktur.
- Bu kamerada hiç film yok.
Banyo yapıyorum.
Hediyene memnun oldum.
Bir lokantaya girdim ve öğle yemeği yedim.
İçerideki nedir?