Translation of "アメリカの" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "アメリカの" in a sentence and their turkish translations:

なぜなら アメリカの

Çünkü Amerika Birleşik Devletleri'nin

アメリカの海賊版CDは

veya ABD'deki korsan müziğin

Steveはアメリカの人名だ。

Steve bir Amerikalı adıdır.

北アメリカの工業団地や

Kuzey Amerika'daki sanayi bölgesinde,

Cannibal Corpseはアメリカのデスメタルバンドです。

Cannibal Corpse bir Amerikan death metal grubudur.

アメリカのミュージカルを見ました。

Ben bir Amerikan müzikali gördüm.

ハリーはアメリカの俳優です。

Harry Amerikalı bir aktördür.

カナダはアメリカの北側にある。

Kanada, Amerika'nın kuzey tarafındadır.

かたやアメリカの マサチューセッツ州コンコルドでは

Diğer yandan Amerika'da, Concord, Massachusetts'te

アメリカの首都はどこですか。

ABD'nin başkenti nedir?

あの島はアメリカの領土です。

O ada Amerikan bölgesidir.

あなたはアメリカの少年です。

Amerikalı bir oğlansın.

- ジョンはアメリカの少年です。
- ジョンはアメリカの男の子です。
- ジョンはアメリカ人の男の子です。

John Amerikalı bir çocuk.

アメリカの 辺鄙な場所にあって

Amerika’nın en kırsal bölgelerinden birinde,

ニューヨークはアメリカの株取引の中心だ。

New York Amerika'da borsanın merkezidir.

- トムはアメリカの歴史についてたくさん知っています。
- トムはアメリカの歴史に詳しい。

Tom Amerikan tarihi hakkında çok şey biliyor.

利益はアメリカの企業へ行きます

Kazançlar Amerika Birleşik Devletleri'ndeki şirketlere gidiyor.

メアリーは私にアメリカの人形をくれた。

- Mary bana Amerikalı bir bebek verdi.
- Mary bana bir Amerikan bebeği verdi.

私はアメリカの料理が大好きです。

Amerikan yemeğini seviyorum.

ジョージワシントンはアメリカの初代大統領でした。

Amerika Birleşik Devletleri'nin ilk Cumhurbaşkanı George Washington idi.

この大きなアメリカの地図を見て。

Amerikanın bu büyük haritasına bak.

その機械はアメリカの会社が作った。

Makine, Amerikan şirketi tarafından üretildi.

彼はアメリカの婦人と結婚している。

O, Amerikalı bir hanım ile evli.

自由の女神はアメリカの象徴である。

Özgürlük Heykeli Amerika'nın sembolüdür.

これは古い型のアメリカの時計です。

Bu eski tipte bir Amerikan saatidir.

アメリカの作家マーク・トウェインの 最高の言葉です

Amerikan yazar Mark Twain en iyi şekliyle şöyle söyledi,

アメリカの経済界は 利益がすべてです

Amerikalı şirketlere göre “kâr için.”

彼女はアメリカの大会社に勤めている。

Büyük bir Amerikan şirketi için çalışıyor.

彼は本をアメリカの出版社に注文した。

O Amerika Birleşik Devletleri'ndeki bir yayıncıdan bir kitap sipariş etti.

彼は典型的なアメリカの少年のようだ。

Tipik bir Amerikalı genç gibi görünüyor.

アメリカの女性には選挙権がなかった。

Amerikalı kadınların oy verme hakkı yoktu.

私はアメリカの小説を読むのが好きだ。

Amerikan romanlarını okumak hoşuma gider.

アメリカの法システムでは、裁判官は12人です。

Birleşik Devletler adalet sisteminde bir jüride on iki kişi vardır.

アメリカの都市人口は増加しつつある。

Amerika'nın kent nüfusu artıyor.

彼は1499年に南アメリカの海岸を訪れた。

1499 yılında Güney Amerika kıyısını ziyaret etti.

彼はアメリカの紳士ではありませんか。

O, Amerikalı bir beyefendi değil mi?

15年前 私はアメリカの投資銀行を辞めて

15 sene önce devlete ait büyük bir İtalyan petrol şirketine katılmak için

アメリカの日常で 最も不和を生む主題だ

Amerika'daki yaşamın en kutuplaştırıcı konusuydu.

私はアメリカの家族のところにいました。

Amerikalı bir aile ile birlikte kaldım.

彼はアメリカのジャズの起源を研究している。

O, cazın Amerika'daki doğuşunu araştırıyor.

アメリカのお年寄りは比較的裕福である。

Amerikalı yaşlı vatandaşların nispeten hali vakti yerinde.

アメリカの地方刑務所の入所者のうち75%は

Yerel Amerikan hapishanelerindeki kişilerin %75'i

花子は4年間アメリカの大学に通っている。

Hanako, dört yıl boyunca bir Amerikan kolejine devam etti.

一般に、アメリカの人々は大型車の方を好む。

Genel olarak, Amerika'daki insanlar büyük arabaları tercih etme eğiliminde.

それは大きくて黒いアメリカの軍艦だった。

Büyük siyah bir Amerikan savaş gemisiydi.

彼にアメリカの市民権が与えられるだろう。

Ona Amerikan vatandaşlığı verilecek.

彼は若いアメリカの学生ではありませんか。

O genç bir Amerikalı öğrenci değil mi?

南アメリカのほとんどの国ではスペイン語を話す。

İspanyolca, Güney Amerika'daki birçok ülkede konuşulur.

この国の人口はアメリカの人口より少ない。

Bu ülkenin nüfusu ABD'ninkinden daha büyük.

アメリカの生活にだんだん慣れてきました。

Amerika'da yaşamaya alışıyordum.

アメリカの学生は数学で遅れをとっている。

Amerikalı öğrenciler matematikte yetersiz kalıyor.

私はアメリカの日常生活について学びたい。

Amerikan günlük yaşamını öğrenmek istiyorum.

彼は私にアメリカの雑誌を数冊送ってくれた。

Bana bazı Amerikan dergileri gönderdi.

私は大学でアメリカの歴史を専攻しています。

Üniversitede Amerikan tarihi okuyorum.

アメリカの台所は日本のものよりずっと広い。

Amerikan mutfakları Japon mutfaklarından çok daha büyüktür.

ターメの学校とアメリカの学校は 大きく異なります

Thame'deki okul ile Birleşik Devletler'deki okullar birbirinden çok farklı.

彼はアメリカの民主主義について何も知らない。

O, Amerikan demokrasisi hakkında herhangi bir bilgiye sahip değildir.

彼はアメリカの舞台で最も優れた俳優になった。

O, Amerikan sahnesinde en iyi aktör oldu.

彼はアメリカの科学者であるアインシュタインを尊敬している。

O, bir Amerikalı bilim adamı, Albert Einstein'a saygı duyuyor.

日本はアメリカの農産物の最大の輸入国である。

Japonya ABD'nin tarım ürünlerinin en büyük ithalatçısı.

ベンジャミン・フランクリンはアメリカの政治家であり発明家であった。

Benjamin Franklin, Amerikalı bir devlet adamı ve mucitti.

私たちの憲法はアメリカの指導下に作成された。

Anayasamız Amerikan rehberliği altında yazıldı.

この本はアメリカの風俗習慣についての本です。

Bu kitap Amerika'nın görgü ve gelenekleri üzerinedir.

アメリカの平均的な生活空間は日本の二倍広い。

Ortalama bir Amerikan yaşam alanı Japonya'daki yaşam alanının iki katı kadar büyüktür.

アメリカの対外債務は5000億ドルを突破しましたよ。

Amerika'nın dış borcu 500 milyar doları aştı.

アメリカの黒人はかつて、「自由を与えよ」と言った。

Amerika'daki siyah insanlar daha önce "Bize özgürlük verin." diyordu.

その音楽家は日本とアメリカの両方で人気が高い。

Müzisyen hem Japonya hem de Amerika Birleşik Devletleri'nde büyük ilgi görüyor.

アメリカの食べ物はここ日本で人気がありますか。

Amerikan yemeği Japonya'da burada popüler mi?

アメリカの生徒は土の上に 座ることもないでしょう

Birleşik Devletler'de öğrenciler toz toprak içinde oturmak zorunda değiller.

アメリカの司法制度全体の 正当性が疑われる事態です

bu da tüm Amerikan yargı sisteminin güvenilirliği hakkında şüphe uyandırıyor.

日本の教育制度は戦後アメリカのそれの影響を受けた。

Japonya'daki eğitim sistemi, Amerika'dakinden etkilenmiştir.

アメリカの子供たちはそれらの言葉を聞きながら育つ。

Amerikalı çocuklar bu sözcükleri işiterek büyürler.

アメリカの歴史の初期には黒人は奴隷として生きていた。

Amerikan tarihinin ilk zamanlarında, siyahlar kölelik yaşadı.

もちろん私たちの生活様式はアメリカのとは異なっている。

Tabii ki yaşam tarzımız Amerika'dan farklı.

ピーターは少なくとも週に一度はアメリカの両親に電話している。

Peter Abd'deki anne babasıyla haftada en az bir kez telefonda konuşur.

1970年代、日本は自動車産業の分野でアメリカのお株を奪った。

1970'lerin otomotiv endüstrisinde Japonya kendi oyununda ABD'yi yendi.

その商社はあるアメリカの会社と提携すると言ううわさである。

Şirketin bir Amerikan şirketi ile ilişki kuracağı söylentileri var.

この本は南北戦争中のアメリカの生活を生き生きと描いている。

Bu kitap, İç Savaş sırasında Amerika'daki yaşamın iyi bir resmini verir.

日本人にとって、1人で眠っているアメリカの子供は孤独に見える。

Japonlara göre, tek başına uyuyan bir Amerikan bebeği yalnız görünüyor.

アメリカの大学に応募する際に、トフルの成績は一つの要因でしかない。

Amerikan üniversitelerine başvururken, TOEFL skorunuz yalnızca bir etkendir.

高さ110m以上で、それは以前のすべてのアメリカのロケットを小さくしました。

110 metreden fazla boyuyla önceki tüm Amerikan roketlerini cüceleştirdi.

今はアメリカのボストンに住んでいますが、今年中には日本に帰る予定です。

Ben şu anda Boston-Amerika'da yaşıyorum fakat yıl sonundan önce Japonya'ya geri dönmeyi planlıyorum.

アメリカの場合に比べれば、日本人の結婚は、離婚に終わることはまれである。

Amerika'dakilere nazaran japon evlilikleri çok nadir biter.

ここ数ヶ月間、アメリカの金融政策は信用の引き締めで特徴づけられている。

Aylardır, Amerika Birleşik Devletleri maliye politikası zayıf kredi ile karakterize edilmiştir.

彼は我々のほとんどが想像付かないほどのアメリカのための犠牲に絶えてきた。

O, Amerika için çoğumuzun hayal bile edemeyeceği fedakarlıklara katlandı.

これは日本の礼儀正しさとアメリカの礼儀正しさとの間の違いによるものです。

Bu Japon nezaketi ve Amerikan nezaketi arasındaki farktan kaynaklanmaktadır..

あるアメリカの科学者ウィリアム・キートンはこの謎を説くために非常に面白い実験をしました。

William Keeton adlı bir Amerikalı bilimci bu gizemi çözmek için çok ilginç bir deney yaptı.

日本からの輸入製品がアメリカの消費者市場に浸透するには長い時間がかかった。

Japon ithalatının Amerikan tüketici pazarlarına nüfuz etmesi uzun bir zaman aldı.

アメリカの宇宙飛行士は、わずか5年間で16を超える乗組員のミッションで、宇宙での食事、睡眠、

Sadece beş yılda 16'dan fazla mürettebatlı görevde, Amerikalı astronotlar nasıl yemek yemeyi, uyumayı,

- 米国の犯罪者のほとんどは麻薬中毒である。
- アメリカの犯罪者の多くは麻薬中毒である。

- Amerika'daki çoğu suçlu, uyuşturucuya bağımlıdır.
- Amerika'da çoğu suçlu uyuşturucuya bağımlıdır.

- アメリカはいかがですか。
- アメリカの印象はいかがですか。
- アメリカについてのあなたの印象はどうですか。

Amerika izleniminiz nedir?

アメリカの高校生で、南北戦争が1861年から1865年までの間に起こったことをしらないものが多い。

Birçok Amerikalı lise öğrencisi Amerikan İç Savaşı'nın 1861 ve 1865 yılları arasında gerçekleştiğini bilmiyor.

アメリカの太平洋北西海岸沿いに住む原住民は、おそらくアジアから移住した種族の子孫なのである。

Amerika'nın Kuzey-Batı Pasifik sahili yerlileri muhtemelen Asyalı kabilelerin soyundandı.

More Words: