Translation of "なぜなら" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "なぜなら" in a sentence and their turkish translations:

なぜなら アメリカの

Çünkü Amerika Birleşik Devletleri'nin

なぜなら 電子レンジもレーダーも

çünk mikrodalgalar veya radar

なぜなら 私たちは 今まさに

Çünkü şimdi olduğumuz yer

なぜならそこにあるからさ。

- Çünkü bu orada.
- Orada olduğu için.

なぜなら騒音は至る所にあり

çünkü gürültü yaygın bir şey

なぜなら産業革命の仕事観は

çünkü Sanayi Çağı'nın iş ahlakı

なぜなら それこそが 作品のメッセージを

Çünkü sanatsal bir ifadeyi

なぜなら そうすることによって

Çünkü böyle yaparak

なぜなら彼が招待したからです。

Çünkü o beni davet etti.

なぜなら新聞記者だったからです。

Çünkü ben bir gazete muhabiri idim.

なぜなら自分の幸福が それ次第なら

Çünkü, eğer mutluluğumuz bu duruma bağlıysa--

なぜなら彼ら自身その経験があるか

çünkü ya bunu bizzat tecrübe etmişlerdi

なぜなら 出会い系が得意とするのは

Burada hangi konuda iyi olduğu yazıyor.

なぜならそれが現実でもあったのです

Bu, ayrıca sürer durumdu.

なぜなら 1200人の学生のうち黒人は52人

çünkü 1.200 öğrenci arasında biz sadece 52 kişiydik.

なぜなら犬の方が猫より忠実ですから。

- Çünkü köpekler kedilerden daha sadıktır.
- Çünkü köpekler, kedilerden daha sadıktırlar.

なぜなら私は翻訳家になりたいからです。

Çünkü ben bir çevirmen olmak istiyorum.

なぜなら私は昨日長い間勉強したからです。

Çünkü dün uzun bir süre çalıştım.

なぜなら彼は偉大な音楽家だったからです。

Çünkü o büyük bir müzisyendi.

なぜなら私は病気の人々を助けたいからです。

Hasta insanlara yardım etmek istediğimden dolayıdır.

なぜなら私は英語の先生になりたいからです。

Bir İngilizce öğretmeni olmak istememin nedeni odur.

なぜならば 僕は いろんな大人に 脅されたんです

Çünkü iyi çalışmazsam iyi bir okula gidemeyeceğim,

なぜならば その子は まだ 親を愛してるからです

Çünkü o çocuk, hâlâ ebeveynlerini seviyordu.

なぜなら火星に届くだけで 20分もかかるのです

çünkü sinyalin Mars'a ulaşması 20 dakika sürebilir.

なぜなら彼の家にはお金が必要だったからです。

Niçin? Çünkü ailesinin paraya ihtiyacı vardı. Nedeni o.

なぜなら私は古い言語を学んでいる学生だから。

Çünkü ben eski bir dil öğrencisiyim.

私は山に登る、なぜならそれがそこにあるからだ。

Orada oldukları için dağlara tırmanırım.

なぜなら京都は興味深くて美しい都市だからです。

Çünkü o ilginç ve güzel bir şehirdir?

なぜなら、今年に5回も交通事故を起こしています。

Sebebini bilmek istiyorsan, bu yıl beş araba kazasına neden olduğum içindir.

なぜなら 良くなったら 回復の過程は終わりではなく

Çünkü tedavi edilmek, iyileşmenin bittiği anlamına gelmez.

なぜなら この素晴らしい動物は 私にとって大事だし

çünkü bu harika hayvanlar benim için çok önemli

なぜなら 自分自身が 最も悲しい状態だと気付いたから

Çünkü kendimi o ana kadar ki en içler acısı halde buldum.

なぜなら ほとんどの女性は この関連性を知りませんが

çünkü çoğu kadın bu bağlantının farkında değil,

なぜなら その人は 16歳のときから毎日働いてきたのに

Çünkü 16 yaşından beri her gün çalışıyor

なぜなら 私たちは この仕事に入れ込んでいたからです

çünkü bunda çok emeğimiz vardı.

なぜなら それぞれの宿主が 接触する必要があるからだ

Çünkü bütün bu konakların bir noktada birbirleri ile temas etmesi gerekir.

なぜなら 私達はただ科目を 教えているのではありません

çünkü biz sadece konu öğretmiyoruz

私は幸福であろうと決意した。なぜなら健康によいからだ。

Mutlu olmaya karar verdim çünkü sağlığım için iyi.

彼女は彼を叱った。なぜならドアを開けっ放しにしたからだ。

Kapıyı açık bıraktığı için o onu azarladı.

なぜなら 自分の根幹にある 心の平和を捉えているからです

Çünkü bu bizim içimizden gelen huzur,

なぜなら 液体の水は 電子レンジで簡単に温度が上がるからです

çünkü su mikrodalgada hızla ısınacaktır.

なぜならばテリーテイトがいつもすばやく返事を書いてきたからです。

Niçin? Çünkü Terry Tate her zaman acilen cevap verdi, nedeni odur.

なぜなら誰も私の言葉をしゃべることができないからです。

Çünkü hiç kimse benim dilimi konuşamaz.

なぜなら 教育の目的は 単に知識を伝えるだけではありません

Çünkü eğitimin amacı sadece bilgiyi iletmek değildir;

健康は富にまさる。なぜなら前者は後者より大事なことだから。

Sağlık zenginliğin üstündedir, zira birincisi ikincisinden daha önemlidir.

私は彼を許せない、なぜなら彼は私を人前で侮辱したのだから。

O beni herkesin içinde aşağıladığı için onu affedemiyorum.

なぜなら レッスンを計画したのが もっとも間違いのないセラピスだったから —

Çünkü dersler en doğru terapist tarafından hazırlanıyordu:

なぜなら もし あなたが売春婦なら カメラの前でも そうじゃなくても

Çünkü kamera önünde ya da değil, fahişeyseniz,

なぜなら 技術そのものが 真に進歩した文明が発展するうえでの

çünkü teknolojinin kendisi

なぜなら女性は歴史を通じて 自然と同一視されてきたからです

çünkü kadın eskiden bu yana doğayla ilişkilendiriliyor.

その会合は延期されました。なぜならばジョンが病気だったからです。

John hasta olduğu için toplantı ertelendi.

私はその少女を雇うつもりです。なぜならフランス語を話せるからです。

Kızı işe alacağım çünkü Fransızca konuşabiliyor.

彼女は彼のアドバイスを断りそうだ。なぜなら彼女は彼が好きではないからだ。

Ondan hoşlanmadığı için muhtemelen onun tavsiyesine uymayı kabul etmeyecek.

クリスティーンは1日中日陰にいました。なぜなら彼女は日焼けしたくないからです。

Christine tüm gün gölgede kaldı, çünkü güneş yanığı olmak istemiyordu.

なぜなら 子ども達の実際の経験を通して これらの問題に直面するからです

çünkü biz bunu çocuğun yaşadığı deneyimle görüyoruz.

愛をもつ者は神の内にあり、また神はその者の内におられる、なぜなら神は愛だからだ。

Her kim ki içinde sevgi olsun, o Tanrı'dadır ve Tanrı da ondadır çünkü Tanrı sevginin kendisidir.

なぜなら、政治がこの戦争を引き起こし、戦争を私たちの日々の現実にしているのだから。

Savaşı gündelik gerçeklik yaparak, bu savaşa sebep olan politik görüştür.

- 彼らは泳がなかった、なぜなら寒かったからである。
- 彼らは寒かったので泳ぎませんでした。

Soğuk olduğu için onlar yüzmediler.

聞いて驚くなよ!今日から俺はピアノを始めるんだ。なぜなら私は音楽の先生になりたいからだ!

Kendinizi güçlendirin! Bugünden itibaren piyano öğreniyorum. Neden? Çünkü ben müzik öğretmeni olmak istiyorum!

彼女があなたに話しかけるのを拒否するのも当然だ。なぜなら彼女はとても機嫌が悪いからだ。

- O, kötü bir ruh hali içerisinde olması dolayısıyla seninle konuşmayı reddedebilir.
- O seninle konuşmayı reddedebilir çünkü o çok kötü bir ruh hali içinde.

- 私は荷造りに忙しかった、なぜなら2日後にフランスに出発することになっていたから。
- 私はあと二日でフランスへと出発する予定だったので、荷造りに忙しかった。

Bavulumu toplamakla meşguldüm, çünkü iki gün içinde Fransa'ya gidiyordum.

More Words: