Translation of "じゃあ" in Turkish

0.023 sec.

Examples of using "じゃあ" in a sentence and their turkish translations:

じゃあな

Görüşürüz!

じゃあ何?

- Sonra ne olacak?
- Ya sonra?

じゃあ、また。

Bir süre sonra görüşürüz.

じゃあ行こう

Ve işte hazırız.

- じゃあパーティーで会いましょう。
- それじゃあ、パーティーでね。

Partide görüşürüz.

じゃあ、行こっか?

Bu yüzden, başlamalı mıyız?

じゃあ何歳なの?

O kaç yaşında?

じゃあ寝ようよ。

Uyumaya gidelim.

- その時に会いましょう。
- じゃあその時に。
- じゃあまた。

Sonra görüşürüz.

準備 よし じゃあな

Konum al! Hazır! Görüşürüz!

じゃあ明日の朝ね。

Sabah görüşürüz.

じゃあ注文します。

Tamam, onu şipariş edeceğim.

じゃあ -1の平方根は?

Peki ya negatif bir sayının karekökü?

じゃあ 私たち市民は?

Peki biz vatandaş olarak ne yapalım?

私じゃありませんよ!

Ben değilim.

じゃあその時までね。

Güle güle. Üzerinde anlaştığımız zamanda görüşürüz.

驚くじゃありませんか!

Beni korkuttun!

じゃあ、送っていこうか。

Sizi evde görmemi ister misiniz?

いいかい 行くぞ じゃあな

Hazır, yerinde, görüşürüz!

私は上手じゃありません。

Çok iyi değilim.

それ私のじゃありません。

Bu benim değil.

じゃあ、キーをもらえますか。

Şimdi anahtarı alabilir miyim, lütfen?

じゃあ、みんな、また明日ね。

Yarın görüşürüz.

じゃあ行こう ヘビ穴はワクワクする

Ve işte hazırız. Bir yılan kuyusuna inmek her zaman heyecan vericidir.

じゃあそれを止める方法は?

Bu yanlışları nasıl çıkaracağız?

フランス語は得意じゃありません。

Fransızcada iyi değilim.

じゃあ、言わせてもらうけど。

Sana bir şey söyleyeyim.

じゃあ注文してもらえますか。

Benim için bir tane ısmarlar mısın?

これじゃあまるで四面楚歌だ。

Düşman yüzler tarafından kuşatıldığımı görüyorum.

中国料理好きじゃありませんか?

Sen Çin mutfağını sevmiyor musun?

「彼女いないの?」「うん」「じゃあ彼氏は?」

"Kız arkadaşın yok mu?" "Hayır" "Peki ya erkek arkadaşın?"

じゃあどうしろって言うんだよ。

- O zaman ne yapmamı önerirsiniz?
- O zaman ne yapmamı önerirsin?
- Öyleyse ne yapmamı önerirsiniz?
- Öyleyse ne yapmamı önerirsin?
- Öyleyse ne yapmamı tavsiye edersin?
- Öyleyse ne yapmamı tavsiye edersiniz?

じゃあ今度はあなたがやってみて。

Şimdi siz deneyin.

番号をまちがえじゃありませんか。

Korkarım ki yanlış numara almışsın.

- では、後で会いましょう。
- じゃあ、また後で。

Peki, sonra görüşürüz.

もしかして、トム・ジャクソンさんじゃありませんか?

Bir ihtimal Tom Jackson'musun?

チロは猫だから、ライチが好きじゃありません。

Chiro bir kedi olduğu için, o lişe sevmez.

私のお金を少しあげたじゃありませんか。

Sana biraz para vermedim mi?

それじゃあこのメモを渡してください。緊急です。

- Neyse, lütfen bu notu ona verin. Bu acil.
- Neyse, lütfen bu notu ona ver. Bu acil.

- 私は馬鹿じゃないですよ。
- 馬鹿じゃあるまいし。

Ben aptal değilim.

気にすんなって。世界の終わりじゃあるまいし。

Endişelenme. Bu dünyanın sonu değil.

「僕のこと嫌い?」「ううん」「じゃあ好き?」「なんで聞くの?」

"Benden nefret ediyor musun?" "Hayır" "Yani beni seviyor musun?" "Neden soruyorsun?"

- 私は考え直してみます。
- じゃあ考え直してみるか。

Sanırım bunu düşünmek zorunda kalacağım.

じゃあ僕がパンを配達して 父さんが運転するんだな」

babam kamyoneti sürerken ben ekmek teslimatı yapacağım.

- 私は生徒ではありません。
- 私は学生じゃありません。

- Ben öğrenci değilim.
- Öğrenci değilim.

- 私は医者ではありません。
- 私は医者じゃありません。

Ben bir doktor değilim.

じゃあ 水しぶきと共に始めるよ 試しに決断してみて

Görevimize büyük bir atlayış ve eğlenceli bir deneme kararıyla başlayacağız.

- それは私のではありません。
- それ、私のじゃありません。

Bu benimki değil.

パンにカビが生えてるよ。これじゃあもう食べられないな。

Ekmekte küf var. Yani artık onu yiyemeyiz.

- またね!
- じゃ、またねっ!
- じゃあ、またね。
- またね。
- また会おう!

- Görüşürüz.
- Bay bay.

- じゃあ、今日はここまで。
- 今日はここまでにしましょう。

Bugün burada duralım.

- また後で。
- では又会いましょう。
- ではまた会いましょう。
- またね!
- さようなら。
- じゃ、またねっ!
- じゃまたね。
- じゃあね!
- じゃあ、またね。
- また会おう!

- Sonra görüşürüz!
- Görüşmek üzere!

- では、猫の世話は誰がするの。
- じゃあ、ネコの世話は誰がするの。

- O zaman kedinize kim bakacak?
- Ee, kedinle kim ilgilenecek?

「今週からプール開きね」「そっかー。じゃあ、水着買いに行かなきゃ」

"Bu haftadan itibaren havuz sezonu değil mi?" "Ah evet. O zaman gidip bir mayo almalıyım."

そんなの、身体にとっていいはずがないじゃありませんか。

O, sağlığın için iyi olamaz, değil mi?

私は日本語が少し話せます、でもまだ上手じゃありません。

Biraz Japonca konuşuyorum ama henüz onda iyi değilim.

禅坊主じゃあるまいし、毎日毎日、一汁一菜のダイエットメニューは勘弁してよ。

Ne? Biraz çorba ve kereviz, yiyeceğim bütün şey bu mu? Ben bir Zen rahip değilim.Ben böyle bir kemer sıkma diyetiyle yaşayamam.

「ちょっとトイレ行ってきていい?」「いいよ。じゃあここで待ってるね」

"Tuvalete gitmemin bir sakıncası var mı?" "Kesinlikle. Öyleyse seni burada bekleyeceğim."

あ、そうだったわね。じゃあ、みみっちいのはあんたの買い方ってことね。

Oh evet,haklısın.Pekala,bu senin ekonomik olan alışveriş şeklin öyleyse.

- また後で。
- またあとでお会いしましょう。
- では又会いましょう。
- ではまた会いましょう。
- それでは後ほどうかがいます。
- またね!
- じゃ、またねっ!
- じゃまたね。
- じゃあね!
- じゃあ、またね。

Daha sonra görüşürüz.

- お言葉に甘えさせていただきます。
- そうさせてもらいます。
- じゃあ、お言葉に甘えて。

Bu konuda önerini kabul edeceğim.

汚いことばを口にするんじゃありません、でないとその口を石鹸で洗ってしまいますよ。

Küfretme yoksa ağzını sabunla yıkarım.

- これじゃあ、僕は一生結婚なんて出来やしないや。
- 私って絶対に結婚できないと思うんだ。

Sanırım asla evlenmeyeceğim.

- この降りでは彼は来ない。
- こんな雨の中、彼は来ないだろう。
- この降り方じゃあ、あいつは来ないよ。

O, böyle bir yağmurda gelmeyecektir.

- 「安いですね。じゃあ10ヤードください。」小娘が答えた。
- 「安いんだね。10ヤードもらおうかな。」と、その女の子は答えた。

"Bu ucuz. Ben on yarda alacağım," diye kız cevap verdi.

「フランス語で1から100まで数えられるようになったよ」「おお、すごいじゃん。じゃあ今度は逆に100から始めて1まで言える?」「えー、それはまだ無理」

"Ben şimdi Fransızca 1'den 100'e kadar sayabilirim." "Vay bu harika. Peki 100'den 1 kadar geriye doğru saymaya ne dersin?" "Hayır, o benim için hala imkansız."

- 私はこの6年間学校で英語を勉強してきたのに、英語を話す事が得意ではない。
- 私は六年間学校で英語を勉強したのに、英語で話すのは上手じゃありませんよ。

Okulda altı yıl İngilizce okumama rağmen onu konuşmada iyi değilim.

More Words: