Examples of using "おいで。" in a sentence and their turkish translations:
İşte dostum. İşte böyle.
Geri dön!
Evime uğra.
Geri dön, geri dön!
İçeri gel.
Haydi!
Artık ahtapot dünyama gelebilirsin."
Lütfen gelir misin?
- Buraya gel!
- Buraya gel.
Biraz daha yakına gel.
İçeri gel Tom.
Tekrar gel.
Muhakkak partiye gelmelisin.
Yarın beni görmeye gelebilir misin?
Çabuk gel.
Gel ve bizi ziyaret et.
O ateşi körükledi.
Bay Johnson içeride mi?
Lütfen buraya gel.
Bu taraftan, lütfen.
O benim oğlum değil, ama yeğenimdir.
Gelecek hafta bir mülakata gelmek ister misin?
Seni görmek isteyen bir beyefendi var.
Amcan hâlâ yurt dışında mı?
Ellerini yıkadıktan sonra buraya gel.
Lütfen uygun olduğunda gel.
Git ve o kabadayıyı döv.
Buraya gel.
Hanımefendiler ve beyefendiler, lütfen bu tarafa gelin.
Kötü yaralandığınız için üzgünüm.
- Niçin içeriye gelmiyorsun?
- İçeri girsene.
Gelmeyecek olmanız bir utanç.
İş için geldiğini düşündüm.
Bizim tarafa yolun düşerse, bize uğramayı unutma.
Şimdi nöbet tutacağım. Git biraz uyu.
Yarın bize saat kaçta gelebilirsin?
Kraliçe'nin ziyareti için bayrağı astılar.
Git ve Bay Wilson'un evde olup olmadığına bak.
Perşembe günü gelmektense cuma günü gelmeni tercih ederim.
Gelmen için ne zaman uygun olur?
Hadi, beni izle.
Biz sinemaya gidiyoruz. Bizimle gel.
Gelemiyor olmanız ne kötü!
Yüzünü görebilmem için yakına gel.
Lütfen gel.
Çabuk gelin.
Eğer benim evime gelirsen, hikayeyi sana ayrıntılı olarak anlatacağım.
Bu tarafa geldiğinizde lütfen bize uğrayın.
Sizin için uygun olduğu zaman gelebilirsiniz.
Yarın tekrar gelmen gerekli görünüyor.
Gelişinizi sabırsızlıkla bekliyoruz.
Yaz tatili sırasında ziyaretini sabırsızlıkla bekliyorum.
Lütfen karınla birlikte gel.
Bütün yolu beni görmek için geldiğin için sana çok teşekkür ederim.
Daha fazla şarap istiyorsan kilere git ve biraz al.
Kapının çaldığını duydum. Git ve kim olduğuna bak.
- Buraya gel!
- Buraya gel.
Ne yazık ki gelemezsin.
Tatilinizden en iyi şekilde yararlanın.
Onu görür görmez haberi ona söyleyeceğim.
Beni hatırlar mısın bilmiyorum ama biz birkaç yıl önce Boston'da karşılaşmıştık.
Gelin.
- Ziyaretiniz için sabırsızlanıyorum.
- Ziyaretini dört gözle bekliyorum.
Gelin!
Tesadüfen mahallede olursanız lütfen uğrayın.
Yarın zamanında burada olacağın konusunda sana güvenebilir miyim?
Yarın öğleden sonra istediğin zaman gelebilirsin.
Uşak Bay va Bayan Smith'i haber verdi.
Seni dün gece bekliyordum.
Ne kadar süredir Japonya'dasınız?