Translation of "いいね" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "いいね" in a sentence and their turkish translations:

いいね

İşte bu çok iyi.

いいね。

O inanılmaz geliyor!

運がいいね。

O bir mucizedir.

顔色いいね。

Senin güzel bir cildin var.

届くといいね

Umarım bu halat oraya ulaşır.

ハリネズミ、かわいいね。

Kirpiler sevimlidir.

それはいいね。

Çok havalı.

その服いいね。

Senin kıyafetini seviyorum.

あったぞ いいね

Bakın, işte. Bu gayet iyi.

トムの笑顔いいね。

Tom'un çok güzel bir tebessümü var.

我が家っていいね。

Evde olmak iyi.

また会えるといいね。

Tekrar buluşabilsek muhteşem olurdu.

とてもかっこいいね。

Gerçekten harika görünüyorsun.

生きてるっていいね。

Hayatta olmak iyidir.

- 彼の妹はとてもかわいいね。
- あいつの妹、とてもかわいいね。

Küçük kız kardeşi çok tatlı, değil mi?

間違えてないといいね。

Bir hata yapmadığınızı umalım.

君の目元はかわいいね。

Sevimli gözlerin var.

早く良くなるといいね。

Umarım kısa zamanda iyi olursun.

風邪早く治るといいね。

Yakında soğuk algınlığını atlatacağını umuyorum.

この広告はセンスがいいね。

- O, ilginç bir reklam.
- Bu ilginç bir reklam.

どっちがいいねどこかな?

Hangisi bize en iyi korumayı sağlar?

すぐによくなるといいね。

İnşallah yakında iyileşirsin.

今日は風が気持ちいいね。

Rüzgar bugün harika hissettiriyor.

君の子どもはかわいいね。

- Senin çocukların sevimli.
- Senin çocukların sevimliler.

これは天然のいいねどこだ

Bu oldukça iyi bir doğal sığınak.

- それはすごい。
- そりゃいいね。

- O muhteşem görünüyor.
- O harika görünüyor.
- O, kulağa harika geliyor.

- 気に入りました。
- それ、いいね。

- Onu sevdim.
- Bunu beğendim.

寝る前にテレビを消してよ、いいね。

Yatmadan önce, TV'yi kapat, tamam mı?

君の努力が実を結べばいいね。

İnşallah çabalarınız meyvesini verecektir.

トムが早く元気になるといいね。

Tom'un yakında iyileşeceğini umuyorum.

もっと運動したの方がいいね。

Daha fazla egzersiz yapmalıyım.

男同士にしては変に仲がいいね。

Onlar iki adam için tuhaf biçimde yakınlar, öyle düşünmüyor musun?

「雨やんだかな?」「やんでるといいね」

"Yağmurun durup durmadığını merak ediyorum." "Umarım öyle olur."

- その家はよさそうだ。
- あの家いいね。

O ev güzel görünüyor.

- そのネクタイ、いいね。
- お前のネクタイ、いいじゃん。

Ben senin kravatını beğeniyorum.

フェイスブックでいくつ 「いいね!」がもらえるかなど

Facebook'ta ne kadar beğeni aldığımızı.

両親にその事を言わなくてもいいね。

Onu ebeveynlerine söylememelisin.

ここにはこれ以上いない方がいいね。

Artık burada kalmasak iyi olur.

「彼は来ると思いますか」「来ないといいね」

"Sence gelecek mi?" "Umarım gelmez."

- 鯔背だね。
- 彼は元気そうだ。
- 彼、なかなかいいね。

O iyi görünüyor.

「彼の病気は重いのかな」「そうでないといいね」

"O ağır hasta mı?" "Umarım değildir."

- 音楽の趣味がいいね。
- いい音楽の趣味してるね。

İyi bir müzik zevkin var.

- すぐ良くなって欲しい。
- 早く良くなるといいね。

Yakında iyileşeceğini umuyorum.

今日は機嫌がいいね。何かいいことでもあった?

Bugün ruh halin iyi. Güzel bir şeyler mi oldu?

- トムは今日はノリノリだね。
- 今日はトム、とても機嫌がいいね。

Tom bugün keyifli.

- そのコーヒーはいいにおいがする。
- そのコーヒーは香りがいいね。

O kahve güzel kokuyor.

彼はいいね。打てば響くようにすぐ動いてくれるよ。

O iyi bir çocuk - kavramada çok hızlı ve yapılması gerekeni yapar.

「いいね」やリツイートをもらうのが 目的となってはいけません

Hedefimiz beğenilmek ya da retvitlenmek olmamalı.

- 君の目元はかわいいね。
- 君はかわいい目をしているね。

Güzel gözlerin var, değil mi?

- その時計はとてもすてきだ。
- その腕時計、すごくいいね。

Şu saat çok hoş.

あなたのドレス、とても素敵ね。ここに「いいね!」ボタンがあればいいのに。

Elbiseni o kadar çok seviyorum ki keşke basabileceğim bir 'Seviyorum' butonu olsa.

- すぐ良くなって欲しい。
- あなたはすぐに良くなるだろうと思います。
- あなたにはすぐによくなるだろうと思います。
- すぐに良くなるといいね。

Umarım yakında iyileşirsin.

More Words: