Examples of using "見ることができる" in a sentence and their turkish translations:
Gökyüzünde binlerce yıldız görebiliriz.
başkalarını da görüyorsunuz:
Ben en küçük lekeyi görebilirim.
- Güneşin doğuşunu yakalayabilmek için erken yatarım.
- Erken yatarım böylece güneşin doğuşunu yakalayabilirim.
O hayvanlar Kuzey yarımkürede görülebilir.
Pencereden gün batımını görebiliyorduk.
TV o şehirde altı kanaldan izlenebilir.
Fakat artık son teknoloji çekim teknikleri kullanarak zifiri karanlıklara dalabiliyor...
Bali'ye gitmeye değer, çünkü harika gün batımını görebilirsin.
Saray ziyaretçileri bugün hala bu tenis kortunu görebilirler.
Kediler karanlık olduğunda bile görebilir.
Gittikçe daha fazla kırlangıç görebiliriz.
Gökyüzünde binlerce yıldız görebiliriz.
Restorandan bütün parkı görebilirsin.
Kediler karanlıkta görebilirler.