Examples of using "Levette" in a sentence and their turkish translations:
Şapkasını çıkardı.
O, gömleğini çıkardı.
Tom çoraplarını çıkardı.
Mary kolyesini çıkardı.
Tom yağmurluğunu çıkardı.
Tom kılığını çıkardı.
Tom sahte sakalını çıkardı.
O, ıslak çoraplarını çıkardı.
Tom kaskını çıkardı.
Tom peruğunu çıkardı.
Tom ceketini çıkardı.
Tom şapkasını çıkardı.
Mary kolyesini çıkardı.
Prenses eldivenlerini çıkardı.
Tom deri ceketini çıkardı ve oturdu.
Tom Mary'nin kolundaki bandajı çıkaran kişi.
Tom ayağını gazdan çekti.
O, gözlüğünü çıkardı ve kontak lenslerini taktı.
- Tom şapkasını çıkardı ve onların önünde eğildi.
- Tom şapkasını çıkardı ve onlara boyun eğdi.
- Tom şapkasını çıkarıp eğilerek onları selamladı.
Polis memuru Tom'un kelepçelerini çıkardı.
Tom gözlüğünü çıkardı ve onu cebine koydu.
Tom şapkasını çıkardı ve arabasına bindi.
Tom çoraplarını çıkardı.
Tom gözlüklerini çıkardı ve gözlerini kapattı.
Tom kirli elbiselerini çıkardı ve onları çamaşır makinesine attı.
Fransızlar tarafından yönlendirildi ve suçlandı Le Marchant'ın süvari.
O giysilerini çıkarmadan suya atladı.
Çamaşırlarını çıkarıp duşa girdi.