Examples of using "Taloa" in a sentence and their turkish translations:
Ben evi boyuyorum.
- Evi onarıyorum.
- Evi tamir ediyorum.
Kasırga küçük eve hasar verdi.
Savaşçı evi yakıyor mu?
Bina henüz boşaltılmadı.
Yaklaşık 1500 konut inşa edildi bile.
Garajlı bir ev arıyoruz.
Onun düşük maaşı onun ev satın almasını engeller.
Tom üzerinde herhangi bir elbise olmadan sık sık evin etrafında yürür.
Tom evin etrafında koşan çocuklardan dolayı evde dinlenemedi.
-Bunlar yan yana iki ev mi? -Evet, iki tane. İki katlılar. Üst kat prefabrike.
O, yeni evi seviyor.
Param olmasaydı bir ev almazdım.