Examples of using "Ambassade" in a sentence and their turkish translations:
- Elçilik nerededir?
- Elçilik nerede?
Greta büyük elçiliğe gidiyor.
Avustralya büyükelçiliği nerede?
Kanada büyükelçiliği nerede?
Danimarka büyükelçiliği nerede?
Mısır büyükelçiliği nerede?
Fin Büyükelçiliği nerede?
Yunan büyükelçiliği nerede?
Macar büyükelçiliği nerede?
Hint büyükelçiliği nerede?
İsrail Büyükelçiliği nerededir?
İtalyan Büyükelçiliği nerede?
Norveç büyükelçiliği nerede?
Rus Büyükelçiliği nerede?
İspanyol Büyükelçiliği nerededir?
Hollanda büyük elçiliği nerede?
Türk büyükelçiliği nerede?
İngiliz Büyükelçiliği nerede?
Amerikan büyükelçiliği nerede?
Fransız büyükelçiliği nerededir?
Çin Büyükelçiliği nerededir?
İsveç Büyükelçiliği nerede?
Japon Büyükelçiliği nerede?
Meksika büyük elçiliği nerede?
Arjantin büyük elçiliği nerede?
Romanya büyük elçiliği nerede?
Estonya büyük elçiliği nerede?
İrlanda elçiliği nerede?
Suriye elçiliği nerede?
Elçiliği aramam gerekiyor.
Alman elçiliği nerede?
- Burası Amerikan Büyükelçiliği.
- İşte Amerikan Büyükelçiliği.
- İşte Amerikan elçiliği.
Elçilikte çalışıyorum.
Yeni Zelanda büyükelçiliği nerede?
Tom Avustralya büyük elçiliği için çalışmaktadır.
Sen elçiliktensin, değil mi?
- Affedersiniz. Amerikan elçiliği nerede?
- Bakar mısınız? Amerikan Konsolosluğu nerede?
- O, Amerikan büyük elçiliğinde diplomattır.
- O, Amerikan elçiliğinde görevli bir diplomat.
Üç aydır elçilikte çalışıyor.
Buenos Aires'teki Türk büyükelçiliği hapishaneye benziyor.
Tom vize almak için Avustralya büyük elçiliğine gitti.
O sıralarda şöyle bir espri vardı, "ABD'de asla darbe olmaz çünkü orada ABD büyükelçiliği yok."