Translation of "Ambassade" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Ambassade" in a sentence and their turkish translations:

Waar is de ambassade?

- Elçilik nerededir?
- Elçilik nerede?

Greta gaat naar de ambassade.

Greta büyük elçiliğe gidiyor.

Waar is de Australische ambassade?

Avustralya büyükelçiliği nerede?

Waar is de Canadese ambassade?

Kanada büyükelçiliği nerede?

Waar is de Deense ambassade?

Danimarka büyükelçiliği nerede?

Waar is de Egyptische ambassade?

Mısır büyükelçiliği nerede?

Waar is de Finse ambassade?

Fin Büyükelçiliği nerede?

Waar is de Griekse ambassade?

Yunan büyükelçiliği nerede?

Waar is de Hongaarse ambassade?

Macar büyükelçiliği nerede?

Waar is de Indiase ambassade?

Hint büyükelçiliği nerede?

Waar is de Israëlische ambassade?

İsrail Büyükelçiliği nerededir?

Waar is de Italiaanse ambassade?

İtalyan Büyükelçiliği nerede?

Waar is de Noorse ambassade?

Norveç büyükelçiliği nerede?

Waar is de Russische ambassade?

Rus Büyükelçiliği nerede?

Waar is de Spaanse ambassade?

İspanyol Büyükelçiliği nerededir?

Waar is de Nederlandse ambassade?

Hollanda büyük elçiliği nerede?

Waar is de Turkse ambassade?

Türk büyükelçiliği nerede?

Waar is de Britse ambassade?

İngiliz Büyükelçiliği nerede?

Waar is de Amerikaanse ambassade?

Amerikan büyükelçiliği nerede?

Waar is de Franse ambassade?

Fransız büyükelçiliği nerededir?

Waar is de Chinese ambassade?

Çin Büyükelçiliği nerededir?

Waar is de Zweedse ambassade?

İsveç Büyükelçiliği nerede?

Waar is de Japanse ambassade?

Japon Büyükelçiliği nerede?

Waar is de Mexicaanse ambassade?

Meksika büyük elçiliği nerede?

Waar is de Argentijnse ambassade?

Arjantin büyük elçiliği nerede?

Waar is de Roemeense ambassade?

Romanya büyük elçiliği nerede?

Waar is de Estse ambassade?

Estonya büyük elçiliği nerede?

Waar is de Ierse ambassade?

İrlanda elçiliği nerede?

Waar is de Syrische ambassade?

Suriye elçiliği nerede?

Ik moet de ambassade bellen.

Elçiliği aramam gerekiyor.

Waar is de Duitse ambassade?

Alman elçiliği nerede?

Dit is de Amerikaanse ambassade.

- Burası Amerikan Büyükelçiliği.
- İşte Amerikan Büyükelçiliği.
- İşte Amerikan elçiliği.

Ik werk op de ambassade.

Elçilikte çalışıyorum.

Waar is de Nieuw-Zeelandse ambassade?

Yeni Zelanda büyükelçiliği nerede?

Tom werkt voor de Australische ambassade.

Tom Avustralya büyük elçiliği için çalışmaktadır.

Je bent van de ambassade, toch?

Sen elçiliktensin, değil mi?

Excuseer me. Waar is de Amerikaanse ambassade?

- Affedersiniz. Amerikan elçiliği nerede?
- Bakar mısınız? Amerikan Konsolosluğu nerede?

Hij is een diplomaat bij de Amerikaanse ambassade.

- O, Amerikan büyük elçiliğinde diplomattır.
- O, Amerikan elçiliğinde görevli bir diplomat.

Hij heeft drie maanden in de ambassade gewerkt.

Üç aydır elçilikte çalışıyor.

De Turkse ambassade in Buenos Aires lijkt op een gevangenis.

Buenos Aires'teki Türk büyükelçiliği hapishaneye benziyor.

Tom ging naar de Australische ambassade om een visum te halen.

Tom vize almak için Avustralya büyük elçiliğine gitti.

Toen werd er gezegd: 'Er is geen staatsgreep in Amerika... ...omdat ze geen Amerikaanse ambassade hebben.'

O sıralarda şöyle bir espri vardı, "ABD'de asla darbe olmaz çünkü orada ABD büyükelçiliği yok."