Examples of using "прирождённый" in a sentence and their turkish translations:
Sen doğuştan bir lidersin.
Doğuştan sanatçı.
Tom doğal bir lider.
O, mühendis olmak için doğdu.
Tom bir doğuştan öğremen.
Tom doğuştan sanatçı.
John'un tenise doğal bir kabiliyeti var.
Kent doğuştan liderdir.
Tom bir doğuştan şair.
- Tom katmerli bir ezik.
- Tom'un doğuştan bahtı kara.
- Tom neye elini atsa kuruyor.
- Tom yıkık bir tip.
Kojin Kudo bir doğuştan şairdir.
O bir doğal.