Examples of using "ножи" in a sentence and their turkish translations:
Bu bıçakları bile.
Bıçaklar nerede?
Mary bıçakları biledi.
Biz bıçakları keskinleştiriyoruz.
O, bıçakları biledi.
Bıçakları bileyeceğiz.
- O, bıçakları biledi.
- O, bıçakları keskinleştirdi.
Bıçaklar pas ile kaplı.
Tom bıçakları nasıl keskinleştireceğini bilir.
Tom Mary için bıçakları biledi.
Zaten tüm bıçakları keskinleştirdin mi?
- Tom bıçakları henüz bilemedi.
- Tom bıçakları bileylemedi daha.
Lütfen bu bıçakları keskinleştirir misin?
Çocukları bıçaklardan uzak tutun.
Masanın üzerinde zaten tabak, bıçak, çatal, kaşık ve bir tuzluk var; Tencereyi getirin.