Examples of using "雨が降っている。" in a sentence and their turkish translations:
- Hava yağmurlu.
- Yağmur yağıyor.
Şimdi yağmur yağıyor.
Hâlâ yağmur yağıyor.
Sabahtan beri yağmur yağıyor.
- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor.
Dünden beri yağmur yağıyor.
Bu gece şiddetli yağmur yağıyor.
Yine yağmur yağıyor!
Yağmur yağıyor ama dışarı çıkmak istiyorum.
Üç gündür devamlı yağmur yağıyor.
Geçen perşembeden beri yağmur yağıyor.
Yağmur yağdığı için evde kalsan iyi olur.
Yarın bu saatte yağmur yağıyor olacak.
Yarın yağmur yağıyor olup olmayacağını söyleyemem.
Yağmur yağarken bu caddeyi geçmekten kaçının.
Rüzgar yağmura eşlik etti.
Yağmur yağdığı için hava bu akşam daha erken kararacak.
Şiddetli yağmur yağıyor.
- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Sert yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.
Geçen Pazartesiden beri yağmur yağıyor.
- Yağmur yağarken dışarı çıkmayı sevmem.
- Yağmur yağıyorken dışarı çıkmayı sevmem.
Mademki yağmur yağıyor, evde kalsan daha iyi olur.
Geçen Pazardan beri yağmur yağıyor.
- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Sağanak şeklinde yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.