Examples of using "雨が降っていた。" in a sentence and their turkish translations:
Yağmur yağıyordu.
Dün gece yağmur yağıyordu.
Sessizce yağmur yağıyordu.
İnce yağmur yağıyordu.
Yağmur iyi ve şiddetli yağıyordu.
Osaka'da şiddetli yağmur yağıyordu.
Dün bütün gün yağmur yağdı.
Yağmur yağıyordu fakat o dışarı gitti.
Yağmur yağmasına rağmen dışarı çıktım.
Yağmur yağdığı için bir taksiye bindim.
- Eğer yarın yağmur yağarsa, evde oturacağım.
- Yarın yağmur yağarsa, evde kalacağım.
Ben vardığımda, yağmur yağıyordu.
Biz vardığımızda yağmur yağıyordu.
Yağmur yağıyor. Yollar ıslak.
Yağmur yağıyorsa bu gece dışarı çıkmam.
Yağmur yağmasına rağmen futbol oynadık.
Bütün öğleden sonra boyunca yağmur yağdı.
Yağmur yağdığı için evde kaldım.
Düne kadar bir hafta boyunca yağmur yağıyordu.
Tom, yağmur yağdığı için evde kaldı.
Yağmur yağdığı için Catherine içerde kaldı.
Yağmur yağdığı için bir taksiye bindim.
Yağmur yağmasına rağmen, dışarı çıktı.
Yağmur yağsa bile, hiç umurumda değil.
Hava yağmurlu olduğundan dolayı, beyzbol oyunu iptal edilmişti.
Onlar dün tenis oynamadılar, çünkü yağmur yağdı.
Dün bütün gün yağmur yağdı.
Bütün gün çok yağmur yağdı.
Yağmur yağmasına rağmen, herkes iyi vakit geçirdi.
Yağmur yağdığı için, Nancy dışarı çıkmaya tereddüt etti.
Yağmur yağdığı için piknik öğle yemeğimizi evde yedik.
Bu sabah kalktığımda ağır biçimde yağmur yağıyordu.
Yarın yağmur yağarsa, evde kalacağım.
- Yağmur üç gün boyunca aralıksız yağdı.
- Üç gün boyunca sürekli yağmur yağdı.
Üç gün devamlı yağmur yağdı.