Translation of "違う。" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "違う。" in a sentence and their turkish translations:

違う、違う、違う!

Hayır, hayır, hayır!

- 違うんだ。
- いいえ。
- 違います。
- 違う。

Hayır.

違うんだ。

- Yanlış.
- Düzmece.
- Sahte.

何か違うの?

Bir şey farklı mı?

- 違うんだ。
- ブッブー!

- Yanlış.
- Hatalı.

僕らは違う。

Biz farklıydık.

- どう違うのだ。
- 何が違うの?
- 違いは何なの?

Fark nedir?

‎だがモリアカネズミは違う

Fakat orman faresinin böyle bir seçeneği yok.

こいつは違う

Ama bu adam için öyle diyemeyiz.

馬はロバと違う。

Atlar, eşeklerden farklıdır.

- 違います。
- 違う。

Bu doğru değil.

僕はトムとは違う。

Ben Tom gibi değilim.

大半は違うのです

Üstelik birçoğu kullanmıyor.

‎でも このネズミは違う

Ama bu ufak kemirgen onlardan değil.

‎でも都会では違う

Ama bu şehirli çete ayakta.

- 違う?
- そうじゃない?

Öyle değil midir?

彼は以前とは違う。

O, eskisinden farklı.

野球はクリケットとは違う。

Beyzbol kriketten farklıdır.

世界は昔とは違う。

Dünya eskisi gibi değil.

- 私の計画は君のとは違う。
- 私の計画はあなたのと違う。

Benim planım seninkinden farklıdır.

- ジョンは三年前の彼とは違う。
- ジョンは3年前の彼とは違うんだ。

John o üç yıl önceki adam değil.

想像とは違うものの

Bir savaş muhabiri olma hayalimi bile gerçekleştirdim,

これは違う現場です

Bu da bir diğeri.

それでは契約と違う。

O, sözleşmeye aykırıdır.

話が違うじゃないか。

O, senin daha önce söylediğin değil.

彼は見かけとは違う。

O, göründüğü gibi değil.

君は違う鍵を取った。

Sen yanlış anahtarı aldın.

どうして?何が違うの?

Neden? Ne oldu?

それは事実とは違う。

- Durum böyle değil.
- Olay bu değil.

辛いんじゃない? 違う?

- Izdırap içindesin, değil mi?
- Acı içindesin değil mi?

- 違う!
- 誤解だよ!
- ちゃう!

Hatalısın!

- いいえ。
- 違います。
- 違う。

Hayır.

トムとメアリーは好みが違う。

Tom ve Mary'nin farklı zevkleri var.

- 私の考えは君の考えと違う。
- 私の考えはあなたのとは違う。

Benim fikrim seninkinden farklı.

この火でかなり違うよ

Bu ateş büyük bir fark yaratıyor.

「俺たち状況は違うけど

"Durumlarımızın farklı olduğunu biliyorum," diye yazdı bana,

‎違う獲物を探している

Farklı bir hedef peşindeler.

歴史的経緯は大分違う

oldukça farklı

宮崎は昔の姿とは違う。

Miyazaki eskisi gibi değil.

それは違うと思います。

Korkarım ki yanılıyorsun.

彼の意見は私のと違う。

Onun fikri benimkinden farklı.

彼は以前の彼とは違う。

O, öncekinden farklıdır.

あの写しは原本と違う。

O kopya, orijinalinden farklı.

俺はお前とは違うんだ。

- Ben sana benzemem.
- Ben senin gibi değilim

- それ違うよ。
- それ嘘だよ。

Bu doğru değil.

キャベツとレタスって何が違うの?

Lahana ve marul arasındaki fark nedir?

感動してるでしょ、違う?

Etkilendin, değil mi?

- 嫌だ!
- いいえ。
- 違う!
- ちゃう!

Hayır!

まったく違う世界でした

Farklı bir dünyaydı.

誰かと意見が食い違う時

Eğer sizinle anlaşamadıysam,

‎だが夜は全く状況が違う

Ama geceleri şaşırtıcı derecede vahşi bir ortam oluşur.

制服は学校によって違う。

Üniformalar okuldan okula değişir.

人はそれぞれ、意見が違う。

Çok sayıda insan çok sayıda akıl.

君のやり方は僕のと違う。

Sizin yöntem benimkinden farklı.

間違うことはないだろう。

- Hata yapmayacaksın.
- Hatalar yapmayacaksın.

違うよ、新しい彼じゃない。

Hayır, o benim yeni erkek arkadaşım değil.

まだ怒ってるでしょ。違う?

Hâlâ çılgınsın, değil mi?

私が聞いたのとは違うな。

Duyduğum o değil.

私の計画は君のとは違う。

Benim projem seninkinden farklı.

トムはお前とは違うんだよ。

Tom senin gibi değil.

君は違う方にいきますよ。

Yanlış yolda gidiyorsunuz.

でも それは違うと思います

Ben ise öyle olduğunu düşünmüyorum.

母と私は、あらゆる点で違う。

Annem ve ben her yönümüzle farklıyız.

彼は見かけとはだいぶ違う。

O göründüğü gibi değil.

彼の考えは私のと全く違う。

- Görüşleri benimkinden çok farklı.
- Onun fikirleri benimkilerden oldukça farklı.

トムは他の男の子たちと違う。

Tom diğer çocuklar gibi değil.

私の時計はあなたのと違う。

Saatim sizinkinden farklı.

何か企んでいるでしょ。違う?

Bir şey planlıyorsun, değil mi?

あなた、まだ独身でしょ。違う?

Hâlâ bekarsın, değil mi?

私のカメラはあなたのとは違う。

Benim kameram seninkinden farklıdır.

姉と私は、あらゆる点で違う。

Kız kardeşim ve ben her bakımdan farklıyız.

私の考えは君の考えと違う。

Benim fikrim sizinkinden farklıdır.

アフリカは大陸であるが、グリーンランドは違う。

Afrika bir kıta ama Grönland değil.

- その二人の兄弟は風采がまったく違う。
- この二人の兄弟は風采が全く違う。

İki erkek kardeş görünümde oldukça farklı.

- 彼らの生活様式は私たちの生活様式とは違う。
- 彼らのライフスタイルは僕らのとは違う。

Onların yaşam biçimi bizimkinden farklı.

1つ1つ違うものにできます—

ve hepsi tamamen farklı olurdu,

君の意見は私のとは全く違う。

Senin fikrin benimkinden çok farklı.

毎日働く時間帯が違うんです。

Her gün farklı saatler çalışırım.

彼は間違って違うバスに乗った。

- Yanlışlıkla yanlış otobüse bindi.
- Kazara yanlış otobüse bindi.

今年のファッションは昨年のファッションとは違う。

Bu yılın modası eski yılların modasından farklı.

軍隊は違う方向に進んでいた。

Ordu yanlış yönde ilerliyordu.

彼はいくつかの点で私と違う。

O, bazı bakımlardan benden farklı.

アメリカでは州によって法律が違う。

Yasalar ABD'de eyaletten eyalete değişiklik göstermektedir.

ものすごく違うこともあります

farklı davranabilirsiniz.

UVライトを当てると 違うだろ すごい

UV ışığını tuttuğumda nasıl fark ettiğine bakın. Bum.

君の考えと僕のとまるで違うね。

Fikriniz benimkinden tamamen farklı.