Examples of using "見せてくれ。" in a sentence and their turkish translations:
Bir göz atayım.
Onları bana göster.
O resmi bana gösterebilir misin?
Bana pasaportunuzu gösterir misiniz, lütfen?
O, bana yeni arabasını gösterdi.
Onu bana göster.
O, bana odasını gösterdi.
Lütfen bana fotoğraf albümünü gösterir misin?
Carl bana altın madalya gösterdi.
Bana fotoğraf albümünü gösterdi.
Biletinize bakabilir miyim?
Lütfen bana başka bir tane daha gösterir misiniz?
Onu kontrol edeyim.
Bana albümünü gösterir misin?
Bana yeni arabasını gösterdi.
Damon bana pul albümünü gösterdi.
Mary mektubu bana gösterdi.
Bana daha iyi bir tane göster.
O, bana albümünü gösterdi.
O, bana albümünü gösterdi.
O bana albümünü gösterdi.
Bana resmi gösterir misin?
Tom bana onu nasıl yapacağımı gösterdi.
Bize birkaç resim gösterdi.
Tom cüzdanında ne olduğunu bana gösterdi.
Tom bana odasını gösterdi.
Bana pul koleksiyonunu gösterdi.
Bana kitabı gösterir misin?
O, bana resmini gösterdi.
Lütfen ona bir göz atmama izin verir misin?
O, albümünü bana gösterdi.
Kız kardeşim bana yeni bir saat gösterdi.
Bana fotoğraf albümünü gösterdi.
Bana onun resmini gösterdi.
O, yeni oyununun el yazmasını bana gösterdi.
- Bana yolculuğu sırasında çektiği fotoğrafları gösterdi.
- O bana yolculuğu sırasında çektiği şipşakları gösterdi.
O bana önceki gün aldığı kamerayı gösterdi.
Teyzem bana iyi kahvenin nasıl yapılacağını gösterdi.
Aldığını bana gösterir misin?
O, bana fotoğrafını gizlice gösterdi.
Dün ne aldığını bana gösterir misin?
Notlarına bakmama izin verir misin?
Bu şapka çok küçük. Lütfen başka bir tane gösterin .
Arkadaşlarımdan biri yurt dışında aldığı bütün oyuncak bebekleri bana gösterdi.
Senin pasaportunu görebilir miyim?
O bana çok sayıda güzel fotoğraflar gösterdi.
Bize çalışmalarınızdan bazı örnekler gösterir misiniz?
Onlar bana çok sayıda güzel fotoğraf gösterdiler.
O dergiye bakabilir miyim?
Keiko bize her zamanki gibi hoş bir gülümseme gösterdi.
Bay Tanaka bize yeni doğmuş çocuğunun bir sürü resmini gösterdi.
Bayan tezgahtar bana bir sürü kravat gösterdi, ama ben onlardan herhangi birini beğenmedim.
Bunu sevmedim. Bana bir başkasını göster.
O bana annesinin bir kız öğrenci olarak resmini gösterdi.
Bu şapka çok küçük. Lütfen bana bir tane daha gösterin.