Examples of using "生きている限り" in a sentence and their turkish translations:
Eğer hayattaysanız
Yaşadığım kadar çalışacağım.
Yaşadığım sürece sana destek olacağım.
- Hayat varken umut var.
- Çıkmadık candan ümit kesilmez.
Yaşadığım sürece, bir şey istemeyeceksin.
Yaşadığım sürece nezaketini asla unutmayacağım.
Yaşadığımız sürece çalışmaya devam etmeliyiz.
Yaşadığım sürece size yardımcı olacağım.
İyiliğini yaşadığım sürece unutmayacağım.
Ben sağken hiçbir şeye muhtaç olmayacaksın.
İyiliğini yaşadığım sürece unutmayacağım.
Ben yaşadığım sürece, nezaketini asla unutmayacağım.
Yaşadığımız kadar çalışmalıyız.
- Yaşadığım sürece hiçbir şey istemeyeceksin.
- Ben yaşadığım sürece hiçbir şeyin eksikliğini hissetmeyeceksin.
Yaşadığım sürece onu asla unutmayacağım.