Examples of using "残念だ!" in a sentence and their turkish translations:
Seni kaybettiğim için üzgünüm.
Kötü hava hakkında üzgünüz.
Ne yazık ki o gelemiyor.
Ne yazık ki Mary mizah duygusuna sahip değil.
- Mizah duygusunun olmaması çok yazık.
- Ne yazık ki onun espri anlayışı yok.
Onunla tanışma fırsatını kaçırdığım için üzgünüm.
Bizden ayrılacağın için üzgünüm.
Üzgünüm o burada değil.
Bize katılamaman üzücü.
Gelememeniz çok üzücü.
Üzgünüm fakat Susan'la evlenemezsin.
Onun partiye gelememesi çok kötü.
Arkadaşımın burada olmadığına üzgünüm.
Ne yazık, zayıflamaya ihtiyacım yok.
Ne yazık ki o onunla evlenemez.
Partiye gelememen üzücü bir durum.
Onunla gidemediğim için hayal kırıklığına uğradım.
Onun böyle bir fırsatı kaçırması üzücü bir durum.
Ne yazık ki Bay Mori bizi görmeye gelemiyor.
Tom'un partimize gelememesi ne kadar kötü.
Takımın kaptanı seçilmemesi üzücü.
Maalesef öyle.
Üzgünüm bugün seninle gidemem.
Üzgünüm, o konuda sizinle aynı düşüncede değilim.
Dün gece TV programını kaçırdığım için üzgünüm.
Fırsatımız varken Tom'u ziyaret etmememiz ne kötü.
- Bu çok kötü.
- Ne yazık!
- Vah vah!
Ne yazık ki bizimle seyahat edemezsiniz.
- Yazık.
- Ne yazık!
Keşke bize katılması için onu ikna edebilseydim.
Ne yazık ki gelemezsin.
Ne yazık ki bize katılamazsın.
Tom üzüntülü olduğunu söyledi.
Ne yazık ki bugün vaktim yok.
Onu duyduğuma çok üzgünüm.
Maalesef kahveyi tükettim.
Korkarım ki öyle değil.
Ne yazık ki o çok genç öldü.