Examples of using "最初は" in a sentence and their turkish translations:
Başta ona inanmadım.
Başta kafam karıştı
İlk önce kimse bana inanmıyordu.
Önce onu tanımadım.
O, ilk bakışta utangaç.
O ilk defa ondan hoşlanmadı.
Hepsi ilk olarak insanların akıllarında tasavvur edildi.
Başta çok sinir bozucuydu. Fark etmesi çok zor.
Başta herkes onun masumiyetine kanmıştı.
O, önce düşmanca baktı.
Başlangıçta Tom'u sevmiyordum.
İlk başta şekilsiz bir leke oluşturuyorlar.
İlk başta, ne yapacağımı bilmiyordum.
tehlikeli
İlk başta, ben bunu sevmedim, ama gitgide eğlenceli oldu.
ilk başta psilosibinin hastaların beyni üzerindeki etkisini inceliyorduk.
Başlangıçta yeni ortamımla baş etmeyi zor buldum.
Başta onu sevmemiştim ama şimdi seviyorum.
İlk başta onun dediğini anlamadım.
Napolyon ilk başta etkilenmemişti –Davout mesafeli, dağınık
Soult, önce genelkurmay başkanı olarak görev yapan Lefebvre'den (gelecekteki Mareşal) çok şey öğrendi
İlk başlarda suya girmek zor. Burası yüzmek için gezegendeki en vahşi, en korkunç yerlerden biri.
Sabah 6.00'da kalkmak ilk başta zordu, ama şimdi buna alıştım.
İlk başta onun ne söylediğini anlayamadım.
İlk başta işimden hoşlanmadım ama artık ondan hoşlanmaya başlıyorum.
Şimdi iyi arkadaşız ama başlangıçta birbirimizi sevmiyorduk.
Başlangıçta, çok hızlı konuştukları zaman insanları zorlukla anlardım.