Examples of using "信じられない!" in a sentence and their turkish translations:
Buna inanmıyorum!
Ona inanamıyorum.
Bu inanılmaz.
- İnanamıyorum!
- Ben ona inanamıyorum!
Bu inanılmaz bir şey.
O, inanılmaz bir hikaye.
Sana inanamam.
Ona inanmıyorum!
Ben bile ona inanamıyorum.
Artık kimseye güvenemiyorum.
Ben ona inanamıyorum!
Ben ona inanamıyorum.
İnanılmaz derecede acı verici ama bir o kadar da güzel olabilir.
O muhteşemdi.
Tekrar yağmur yağdığına inanamıyorum.
Tom'un öldüğüne inanamıyorum.
Tom'un hâlâ bekar olduğuna inanamıyorum.
Tom'un evlendiğine inanamıyorum.
kafamı düşünülemez haberler ile dolduruyorum,
Tom'un onu Mary'ye yaptığına inanamıyorum.
Tom'un hâlâ bekar olduğuna inanmak zor.
İnsanların gergedanlara yaşattığı şeyler artık inanılır boyutta değil.
- O inanılmaz derecede saf.
- O inanılmaz derecede toy.
Tom'un beni hatırlamasına inanamıyorum.
Tom'un bu tür bir hata yaptığına inanamıyorum.
İlişkiler inanılmaz derecede karmaşıktır.
George inanılmaz büyüklükte bir gırtlak kemiğine sahiptir.
Harvard'a gerçekten girdiğine inanamıyorum.
İster inan ister inanma, Tom 70 yaşında.
Tom'un bana gerçekten hayır dediğine inanamıyorum.
Tüm yıl boyunca 15 dolardan daha düşük bir fiyata bu inanılmaz belgesel
İster inan ister inanma, mağaradan bir canavar çıktı.
İster inanın ister inanmayın, ben aslında resim çizebilirim.
Doktorun yememeni söylediği şeyleri yediğine inanamıyorum.
Tom'un gerçekten bunu yapmayı planladığına inanamıyorum.
Tom'un Mary'nin nerede yaşadığını bildiğine inanamıyorum.
O hikaye gerçek olmak için çok olağanüstü.
O muhtemelen ona inanamıyor.
Bu hikaye inanılmaz gelebilir ama o doğrudur.
Buna inanmayabilirsin ama ben hiç içki içmiyorum.
uzaya fırlatılması için inanılmaz derecede büyük bir rokete ihtiyacı olacaktır. Von Braun, uzay aracını parçalar halinde
Napolyon ilk haberi duyduğunda inanamıyordu. "Mareşaliniz çifte görüşmüş olmalı
Bir astronotu Ay'a indirmenin inanılmaz görevi Apollo Programı olarak bilinecekti.
Bana Ferrarisi olduğunu ve inanılmaz zengin olduğunu söylemişti ama onun ne mal olduğunu anladım.