Examples of using "人生で" in a sentence and their turkish translations:
Hiç böyle bir acı hissetmemiştim.
Bir sanayi adamı hayatta başarılı olacaktır.
Hayatta en önemli şey nedir?
Belki hayatınızda, dünyanızın
Yaşamın en iyi zamanı genç olduğun zamandır.
hayatımın böylesine önemli bir kısmını paylaşmamak
ve hayatındaki en zor hikâyelerden bazılarını anlatabilen
yaşamımın en önemli araba yolculuğunu yaptım.
- Bugün hayatındaki en mutlu gün olsun.
- O gün hayatındaki en mutlu gün olsun.
- O, hayatımdaki en iyi gündü.
- Bu hayatımın en güzel günüydü.
Bu benim on bir yıllık hayatımdaki en korkunç günüm.
Başkasının değil, senin biçimlendirdiğin bir hayatı.
ve bu hayatımın en önemli parçası.
Hayatımda aldığım en iyi yardım;
Birçoğu hayatlarında çok fazla travmaya,
Hayatta başarı, çalışkanlık ve uyanıklık içinde yatar.
Hayatta herkes başarılı olmaz.
Yaşamın en iyi zamanı genç olduğumuz zamandır.
Mangalardan hayatta önemli olan her şeyi öğrendim.
iş hayatının hassas, dağınık ortamında başladı.
Ama hayatımın geri kalanında birçok faydasını gördüm.
Yoksa bu birlikte yaşamamız gereken hayatın bir gerçeği mi?
Hayatta her şey hoş değidir.
Hayatında en çok kime saygı duyuyorsun?
genellikle çocukluk döneminde travma yaşadıklarını anlattı.
Hayatımızın ilk dağında, kariyeri yakalamaya çalışırken
ve kariyerimin şokunu yaşadım.
O hayatta büyük başarı elde etti.
bazen hayat açıkça adaletsiz olabilir.
ve kısa hayatımda yapabildiğim kadar çok şeyi deneyimlemem için
Ne olacağımı belirlemeye çalışıyordum.
Ben hayatımda öğrenmem gereken her şeyi bir kardan adamdan öğrendim.
Bütün hayatı boyunca restoranda hiç yemek yemediğini söyleyen bir adamla tanıştım.