Examples of using "一人だ。" in a sentence and their turkish translations:
Yalnızım.
Bütün hafta yalnız mıydınız?
Mary benim en sevdiğim yazarlardan bir tanesi.
- O, tek başına oraya gitti.
- O, oraya kendisi gitti.
- Kendisi ülkemizin en iyi beyinlerinden biridir.
- Ülkemizdeki en zeki kimselerden biridir.
Ailem uzakta bir yolculuğa çıktı ve evde yalnızım.
- Kendisi Japonya'daki en meşhur şarkıcılardandır.
- Japonya'daki en ünlü şarkıcılardan biridir.
- O, Japonya'daki en tanınmış şarkıcılardan biridir.
O, günün en iyi şarkıcılarından biridir.
Sadece bir kişi kazadan sağ kurtuldu.
O yalnız olmasına rağmen, o yalnız olduğunu düşünmüyordu.
Tom Mary'nin odaya sessizce sokulduğunu gören tek kişiydi.
Kendimi seçkin erkeklerden biri olarak görürdüm.
O şüphesiz Japonya'daki en başarılı iş adamlarından biridir.
Bildiğim kadarıyla, o, şehirdeki en iyi doktorlardan biridir.
O aktrisin dünyanın en güzel kadınlarından biri olduğunu düşünüyorum.
O, odada yalnızdı.
O, ülkemizdeki en büyük bilimcilerden biri olarak düşünüldü.
- Lincoln Amerikan tarihinin en büyük isimlerinden biridir.
- Lincoln, Amerikan tarihindeki en büyük figürlerden biridir.
O, bazen tek başına zaman geçirir.
O, partiye gelen tek kişiydi.
Meg kot pantolon giyen tek kızdı.