Examples of using "らし―" in a sentence and their turkish translations:
Yağmur yağacak gibi geliyor.
Ah, harika.
Oldukça muhteşem, oldukça muhteşem.
O, kapı zilini çaldı.
harika ya da korkunç bir biçimde çarpan bir yıldırımdır.
O, havluyu suyla ıslattı.
Onun iyi olduğu görünüyor.
Tom bir kadın avcısı.
Kendine gel.
O bir öğrenci gibi görünüyor.
Tom mükemmel.
Gerçekten güzel bir hikaye!
Jack hasta görünüyor.
Ne harika!
"Kadınlar, oldukları gibi?"
Hayat çok güzel
İyi bir adam gibi görünüyor.
O korkunçtur.
Onlar evli yaşamdan sıkılmış gibi görünüyorlar.
İnşallah harika bir yıl geçirirsin.
Görünüşe göre o bir piyanisttir.
O, mutlu gibi görünüyor.
O dehşet verici.
Sütüm bitti.
- Tekrar deneyeyim.
- Yine deneyeyim!
- Gene deneyeyim!
Biramız bitti.
O mutsuz görünüyor.
Kulağa hoş geliyor.
Toprak reformu, insanların yaşamlarında büyük bir değişime neden oldu.
- Bugün her zamanki gibi değilsin.
- Bugün her zamanki siz değilsiniz.
Tokyo gerçekten harikaydı.
Tom'un gevşek bir dişi var.
ve hepsi olağanüstü.
Çok nadir görülürler.
Gerçekten iyi hissettirir.
Bu muhteşem bir sonuç.
Planın muhteşem görünüyor.
- Fırtına patladı.
- Fırtına çıktı.
Hikâye doğru görünüyor.
Köpek hasta gibi görünüyor.
Elmas gerçek gibi görünüyor.
Sır sızdırılmış gibi görünüyor.
O basit bir hayat sürdü.
- Mutlu bir hayat yaşadı.
- O, mutlu bir hayat yaşadı.
O birir oyuncuya benziyor.
Hayat bu günlerde zorlaşıyor.
Tom kapı kolunu zorladı.
Hayatın nasıl?
O harika bir adamdı.
Kedi şirin.
Geceleyin yağmur yağması gerekir.
Müthiş!
O bakışlarını kaçırdı.
George iyi bir çocuk gibi görünüyor.
O yüzemiyor gibi görünüyor.
Başım dönüyor.
- Tom yalnız mı yaşıyor?
- Tom tek başına mı yaşıyor?
ve bize kadınsılığın, erkeksiliğin zıttı olduğu öğretildiği için
O harika bir partiydi.
Harika haber! Değil mi?
sadece harika değil,
Çete, şehrin altını üstüne getiriyor.
Gerçekten muhteşem bir hayran temeli oluşturdum,
berbat servisi olan, oldukça pis bir restoran
Otomobil harika bir icat.
Tek başıma yaşamaya başladım.
Kafamı hala şaşkın hissediyorum.
Hong Myong Bo büyük bir oyuncu.
Yaşlandığımda rahat etmek istiyorum.
O, gerçekten sinirlerimi bozuyor.
O, iyi gibi görünüyordu.
Onun acelesi var gibi görünüyor.
O, bir yalan söylemiş gibi görünüyor.
Onun yeni arabası harika.
Akşam yemeği harikaydı.
Ben kilo vermek istiyorum.
O, sırrı ağzından kaçırdı.
O harika bir eştir.
Cathy müzikten hoşlanıyor gibi görünüyor.
Ne harika bir fikir!
O sade görünümlü bir kız.
Güzel gün, değil mi?
Tom kornaya basmaya devam etti.
Tom kapı zilini birkaç kez çaldı.
Tom parmaklarını çıtırdattı.
Havlusunu suyla ıslattı.
Bu gözlük kaç paraydı?
Onlar barış içinde yaşadı.
Boston büyük bir şehir.
Zili altı kez çaldım.
Bugün güzel bir gün.