Examples of using "もしくは" in a sentence and their turkish translations:
Ya da bu larvalardan biraz alıp
Ya da bu ağaçlardan birine gidip
ya da Netflix izleyebilirsin.
Kadın giyim beden ölçülerine ne demeli?
Ya da... Mataramı kullanabilir
Ya da o paslı hurda yığınının içine gireceğiz.
Ya da bu huş ağacının kabuğunu kullanabilirim.
Ya da şuradaki dağın üstünde gördüğüm
Ya da larvalardan biraz alıp onları yem olarak kullanır
Ya da... Şansımı denerim... Ve atlarım.
Ya da normal bir el feneri kullanabilir
Ya da en iyi sığınağı yapabiliriz. Bir iglo!
veya tüm evrene ''Biz buradayız'' diye bağırmak gibi.
halat olmadan serbest şekilde mi aşağı inelim?
Ya da bir otoyolda sürülen bir arabaya ilişkin
Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.
Ya da bu halatı kullanarak bağlayacak bir şey bulup onunla aşağı inebiliriz.
Yoksa bu ağacın arka tarafına gidip doğanın bana verdiğini mi kullanacağız?
O İngilizce mi, Fransızca mı yoksa Almanca mı konuşuyor?
Ya da su olan tünelden gidebiliriz. Suyun olduğu yerde yaratıklar da vardır.
Ne düşünüyorsunuz? El feneri ve şişeyi mi kullanayım? Yoksa UV ışığını mı?
kanyon yarığından halatla inip enkaza o şekilde mi ulaşmaya çalışacağız?
Diğer seçenekse kendi halatımı kullanmak. Onu bağlayıp yamaçtan aşağı inebilirim.
Yetmiş ya da seksen yıl bir insanın normal yaşam süresidir.
ya da biraz garip olduğunu, fazlaca özele girdiğini.
Halatla dümdüz bir şekilde mi inelim, halat olmadan serbest şekilde mi aşağı inelim?
Ya bu doğru ya da ben her zaman olduğum kadar akıllıyım
Ya da çantama biraz yaprak ve dal doldurup keskin insan formu görüntüsünü kırarım.
veya kısa mesafeleri keşfedecek mühendisliğe sahipler.
yapmayan ya da yapmak için başka yollar bulanlar
Hatta bu ışığı avlanmakta da kullanıyor olabilirler. Belki de sadece gösterinin tadını çıkarıyorlardır.