Examples of using "ばあちゃんが" in a sentence and their turkish translations:
Biz sevgili büyükannemizi özledik.
Büyükanne beklenmedik bir şekilde öldüğünde aile derinden sarsıldı.
Büyükannem bacağını bir düşüşte incitti.
Küçükken, büyükannem bana çok önemli bir şey öğretti.
Tom'un büyükannesinin bir mini etek giyemeyecek kadar yaşlı olduğunu düşünüyorum.
Büyükanne gelmezse çocuklar hayal kırıklığına uğrayacak.
Büyük annem kanser olduğu için ölüp ölmeyeceğini merak ediyorum."
Büyükannemi izleyerek yünü nasıl öreceğimi öğrendim.