Examples of using "どうぞ。" in a sentence and their turkish translations:
Doğru gidin.
Devam et.
İşte pudingin.
Lütfen biraz pasta ye.
Lütfen zahmet etmeyin.
Sorunu sor.
Sonraki kişi, lütfen.
Rica ederim, kendi evinizdeymişsiniz gibi davranın.
- Önce siz buyurun.
- Önden sen.
- Önce siz geçin.
Benimkini al.
Lütfen devam et.
Lütfen buraya gel.
"Sözlüğünü kullanabilir miyim?" "Elbette."
Telefonunuzu kullanabilir miyim? - Elbette
Tamam. Devam edin.
Siparişinizi alabilir miyim, lütfen?
Lütfen ikinci bir porsiyon alın.
- "Telefonu kullanabilir miyim?" "Lütfen çekinmeyin."
- "Telefonu kullanabilir miyim?" "Lütfen rahat olun."
Daha fazla kurabiye alın.
Bir kurabiye al.
Lütfen istediğin kadar kal.
Lütfen gel.
Beni affetmelisin.
Lütfen gelir misin?
Lütfen salata alın.
Lütfen!
Lütfen arabaya bin.
Her zaman tekrar gel.
Gelip yanıma otur.
Lütfen rahat olun.
Lütfen içeri gel.
"Bana tuzu uzatın lütfen." "Buyurun."
Lütfen ye.
Evet, lütfen yap.
Bu kitap hakkındaki izlenimin nedir?
Bir koltuğa oturun lütfen.
Tatlı olarak bir satsuma al.
Tanıştığımıza memnun oldum.
- Buyurun.
- Lütfen rahatına bak.
Buyurun lütfen.
Bu mücadeleye varsanız "Bölümü Tekrar Oynat"ı seçin.
Kapıyı açın lütfen.
Bana tere yağını uzat, yapar mısın lütfen?
Teşekkür ederim. Lütfen yapın.
Lütfen içeri girin.
Bana sadece adını ve adresini ver.
Lütfen devam edin.
Pastaya buyurun.
Lütfen evinde gibi davran.
Pastaya buyurun lütfen.
- "Bazen sana uğramamın bir sakıncası var mı? " "Hayır, hiç. "
- "Bazen sana telefon etmemin bir sakıncası var m?" "Hayır, hiç."
"Rica ederim." diyor kabin görevlisi.
Lütfen ne istersen al.
Lütfen bize bazı örnekler ver.
Lütfen bize uğra.
Lütfen gel ve beni tekrar gör.
Lütfen bana resmini göster.
Ofisime gel.
Buraya oturun, lütfen.
Önce bayanlar.
İçeriye gel.
Lütfen şemsiyemi paylaşın.
Misafirim ol.
Kapıyı aç, lütfen.
Lütfen masada otur.
- Lütfen onu hızlı bir şekilde yap.
- Lütfen onu çabuk yap.
Lütfen buraya oturun.
İşte burada.
Bu taraftan, lütfen.
Bu sizin için bir hediye.
İkinci bir yardım almak için çekinmeyin.
Lütfen onu açın.
Lütfen buyurun efendim.
Bana fikrinizi verin lütfen.
Lütfen ateşi yanık bırakın.
Lütfen bir öneri yapmaya çekinmeyin.
Lütfen üçüncü kata çık.
Bay Sato'yla konuşmak istiyorum lütfen.
Lütfen içeri girin!
Lütfen oturun, hanımefendiler ve beyefendiler.
Lütfen meyveye buyurun.
Rahatınıza bakın.
O, "oturun, lütfen", dedi.
Lütfen sorular sormaya çekinmeyin.
Lütfen beni Bay Smith'e bağla.
Lütfen kalkma.
" İçeri girebilir miyim?" "Evet, kesinlikle. "
"Seninle gidebilir miyim?" "Elbette."
İçeriye gel.
Ailene hürmetlerimi ilet.
- İyi yolculuklar.
- İyi yolculuklar!