Examples of using "と期待し" in a sentence and their turkish translations:
"Noel'e kadar buradan çıkacağız" diyorlardı.
Sözde gezegeni araştırdığım hikayeyi anlatırken belirttiğim gibi
Onun geleceğini umuyordum.
Onun doğruyu söyleyeceğine güvenebilirsin.
- Suzy, Tom'un ona çıkma teklif edeceğini umuyor.
- Suzy Tom'un çıkma teklif edeceğini umuyor.
Tom Mary'nin ne yapmasını bekliyordu?
Bizi destekleyeceğinizi umuyoruz.
Birkaç öğrencinin geleceğini umuyorduk, fakat sınıfta kimse yoktu.
Fuji Dağının doğal manzarasını görmeye can atıyordum fakat maalesef o tamamen bulutların arkasına saklanmıştı.
Onun küçük erkek kardeşime bakacağını umuyorum.