Examples of using "でも" in a sentence and their turkish translations:
Haber başlıkları, radyo, gazeteler...
Hayvanlar için de insanlar için de,
Hem suda hem de karada.
bir erkekle, bir kadınla,
Ama eğer spor maçları izlemiyorsanız,
Fakat...
Bütün meslekleri bilir ama hiçbirinin ustası değil.
Hepsi gelsin.
Ama biliyor musun?
Ama ya yüzde 10'u doğruysa?
Her neyse!
siyaset muhabirliğine veya iş dünyası muhabirliğine.
Mary, hem akıllı hem de nazik.
Bir şey yiyeceğim.
Ama biraz enerji.
Ama yapmadım.
Bu bir sanat ve şanslı bir kaza aslında.
insan olarak değerli olmadığımızı
aynı ayakkabılar, Jordan, ABD.
Birbirimizin arkadaşı olabiliriz,
O bir alim ve şairdir.
- Yurt içinde ve yurt dışında ünlüdür.
- O hem yurdunda hem de yurtdışında ünlüdür.
Bir doktor ve aynı zamanda bir romancıdır.
O bir öğretmen ve romancı.
O bir şair ve devlet adamı.
O hem Japonya'da hem de Amerika'da iyi tanınmaktadır.
Yarışma aslında ne iyi ne de kötü.
Beğendiğin kitabı seçebilirsin.
D.H. Lawrence romancı ve şairdir.
Ama neden?
Ne Atinalı ne de bir Yunanım.
Ama ben buna varım, hadi.
Ama bu zor olacak.
Ama artık başladık.
Ya işletmeler?
Ama sonra fark ediyorsun ki
O, yine de pahalı.
Fakat ben istemiyorum.
Herkesin zayıf noktaları vardır.
Hikâyeleri evde kullanın, hikâyeleri okulda kullanın,
Ya geçmişte iyi biri olamamışsam?
Her zaman her türlü kitabı satın alıp okuyabilirsin.
Her şeye ve herkese bir kusur buluyor.
O, ne planın lehinde ne de aleyhinde.
O, ne zengin ne de ünlüdür.
Benim özel yeteneğim, herkesle, her yerde, her zaman arkadaş olmaktır.
Bu gayri resmi ya da portatif bir şehir değil.
Asya veya Afrika'da olun, tuz saklama şekliniz benzer
Fakat psilosibin seansında
Ama asla pes etmeyin.
sadece sahip olduğum sürece,
Peki ya sonra?
Genç nüfusunun neredeyse yarısı
Hiçbir şey değildi.
Yüzebilirsin.
Oh, ama bu harika.
O da güzel bir kadındır.
Bana bir şey sor!
Japon satrancı oynamak ister misin?
Her zaman gel.
Herkes mutluluk peşinde.
Yarın akşam yemeği için bana katılmak isteyip istemeyeceğini merak ediyordum.
O bir yazar, bununla beraber bir siyasetçidir.
Ama okumak için birçok şeye erişimim var,
Herkes mutluluk arzular.
Devasa gözleri ışığı âdeta kana kana içiyor. Böylece karanlıkta çok çevik hareket edebiliyor.
Belge ne gerçek ne de sahte.
Ama şu var:
Ancak benim yönelteceğim sorular,
Bilin bakalım gerçek ne.
Mad Men dizisinde görebiliyoruz,
Ama pala olmadan.
Ama aslında baksanıza!
Ama yetki sizde.
Ama görevimiz henüz sona ermedi.
ve bu da demek oluyor ki dünyanın her yanından isteyen herkes
Bir kez daha düşünün.
ancak bunun sonunda,
Ama beslenmeye devam edebilirler.
Ama suya da ihtiyacımız olacak.
Ama bakın, burada da geyik boynuzu bitkisi var.
Ama bu tehlikeli olacak.
Hâlâ öyle.
Ben bir şey yapacağım.
Bu iyi dilek değil.
Bir içecek ya da bir şey alalım.
- Bu işe yarar.
- Şimdilik idare eder.
- Kimse yanıtlamadı.
- Hiç kimse cevap vermedi.
Her şeyi yerim.