Translation of "それが" in Turkish

0.027 sec.

Examples of using "それが" in a sentence and their turkish translations:

それが問題?

O bir sorun mu?

- いつそれが要るの?
- いつそれが必要なの?

Buna ne zaman ihtiyacın var?

それが理由で

Bu sebeple şöyle diyebilirsiniz:

それが 問題です

Bu bir zorluk

それが仕事です。

O iştir.

- 君はそれが好きですね?
- それが好きなんでしょう?

Onu seviyorsun, değil mi?

- それがまさに彼女の癖です。
- それがまさに彼女のやり方だ。
- それがまさに彼女流だ。

O tam onun tarzı.

- それが何であるかわからない。
- 私はそれが何か知らない。
- それが何なのか分からない。

Onun ne olduğunu bilmiyorum.

それが今日なんだ

İşte bu gün, evet

それができるなら

Eğer bunu yapabiliyorsanız,

それが憎しみです

İşte bu nefret.

それが是非欲しい。

Onu istiyorum.

それが甘いんだよ。

- Bu aşırı derecede iyimser bir bakış.
- O, çok fazla iyimser bir bakış.
- Pollyannacılık bu.

それが濡れている

O ıslak.

トムはそれが得意だ。

Tom bunda iyidir.

それが私の見解だ。

Bu benim bakış açım.

それが問題なのよ。

Bu sorundur.

- それが何かわかりません。
- それが何なのか分からない。

Ben onun ne olduğunu bilmiyorum.

- どんなことでそれが必要ですか。
- どうしてそれが要るの?

Niçin ona ihtiyacınız var?

それが興味深いのは

ve bu bir hayli ilginç

それが大事なんです

Ancak önemli olan bu küçük şeyler.

それが今は こうです

Şimdiyse böyle.

それが重要な点です。

Konu odur.

それがカナダのお金なの?

Bu Kanadalı parası mı?

トムはそれができない。

Tom onu yapamaz.

それが幾らかが重要?

Onun kaça mal olduğu umurunda mı?

それが起こりそうだ。

Bu muhtemel görünüyor.

それが盗まれました。

O çalındı.

それが言いたいこと?

Demek istediğin bu mu?

それが どこかの時点で

ve yolun bir yerlerinde,

それが建築の役目です

Mimarinin yaptığı şey budur.

それが銀河の研究です

galaksileri araştırmaktan geçer.

無料でそれが得られる。

Para ödemeden elde edebilirsin.

君はそれができますね?

Onu yapabilirsin, değil mi?

それが初キスだったんだ。

İlk öpücüğümdü.

それが悩みの種なんだ。

Bu sorundur.

それが私の目標なんだ。

O benim amacım.

どうしてそれが要るの?

Neden buna ihtiyacın var?

それが最優先事項です。

O bir numaralı öncelik.

それが記憶に残ります

ve sonra bu bizimle kalıyor.

彼女はそれが必要です。

Ona ihtiyacı var.

それが まさに私なのです

İşte bu tam anlamıyla benim.

それが今の私の課題です

Şu anda ben de öyle yapma sürecindeyim.

それが君の大きな問題だ。

O, senin önemli sorunundur.

彼女はそれが好きでした。

O onu sevdi.

それが俺にできるベストだね。

Yapabileceğimin en iyisi bu.

- それが君の考えてることですか。
- それが君が考えていることですか。

- Aklınızda olan o mudur?
- Aklınızdaki o mudur?

それが唯一の選択肢でした

bu konuda bir sıkıntı yok, tek şansımız bu.

それが私に差し出せるもの

Sana bunu sunuyorum.

でも それが真実だとしたら?

Ama ya öylelerse?

それが定番になったのです

ve bu standart hâlini aldı.

もしそれが出来ない場合は

Dinleyecek kimseyi bulamazsanız

はいそれが正しい答えです。

Evet, o doğru cevap.

それがやれるのは今だけだ。

Bu onu yapmak için mümkün olan tek zaman.

彼はそれができないと思う。

Onun onu yapabileceğini sanmıyorum.

彼はそれができるといった。

O, onu yapabileceğini söyledi.

それが、私の唯一の希望です。

O benim tek umudum.

それが何なのか分からない。

Onun ne olduğu hakkında fikrim yok.

それがトムの欲しかったやつ?

Tom'un istediği bu mu?

それがトムから買ったギターなの?

O, Tom'dan satın aldığın gitar mı?

それができたらやってるよ。

Eğer yapabilseydim, yapardım.

どうしてトムはそれが要るの?

Neden Tom'un ona ihtiyacı var?

なんでそれがそこにあるの?

O neden orada?

それがトムのトランペットで間違いない?

Onun Tom'un trompeti olduğundan emin misin?

それが私に話してくれた本?

Bana bahsettiğin kitap bu mu?

それが一番大事な部分です。

O en önemli bölüm.

それが私の論文のテーマでした。

O benim tezimin konusuydu.

僕はそれが出来ないだろう。

Bunu yapamayacağım.

- もしそれが本当なら君ならどうするか。
- もしそれが本当なら、君はどうするか。
- それが本当だとして、お前ならどうする?

Gerçek olsa, ne yaparsın?

- それがトムを見かけた最後の時だった。
- トムを見かけたのはそれが最後だった。

Bu Tom'u son görüşümdü.

それが反CEO戦術論の 要点です

Anti CEO kitabı işte bu.

それが私達とAIとの違いです

ve bizi yapay zekâdan farklı kılan da bu.

それが御社独自の競争力です

Demek istediğim bu size has bir avantaj.

それが決まったら知らせるよ。

Karar verildiğinde size bildireceğim.

それが役に立つと思いますか?

Onun faydalı olacağını düşünüyor musun?

本当にそれが欲しいやつなの?

İstediğinin o olduğundan emin misin?

それが本当だったらいいのに。

Keşke doğru olsa.

生きるか死ぬか、それが問題だ。

- Olmak ya da olmamak, soru budur.
- Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu.

- それが全てです。
- それだけです。

Hepsi bu.

それがあって、気が変わったの。

O bana fikrimi değiştirtti.

私はそれが真実だと証明した。

Onun doğru olduğunu kanıtladım.

前はそれが本当だと思ってた。

Onun doğru olduğunu düşünürdüm.

- 私はそれが本当であるかどうか分らない。
- 私はそれが本当であるかどうか分からない。
- それが本当かどうかは分からないんだ。
- 私はそれが真実であるかどうか分らない。

Onun doğru olup olmadığını bilmiyorum.

- 僕はそれが本当だと思う。
- 私はそれが本当だと思う。
- それは本当だと思いますよ。

Sanırım bu doğru.

それが自分の専門外であっても

ve belki de uzmanlık alanınızın dışında olsa da

でも今回は それが報われました

Fakat bizim durumumuzda, bu gerçekten oldu.

それが私の研究テーマになりました

İşte bu tam da benim araştırmaya karar verdiğim şey.

Twitchを始めたのも それが理由です

işte bu yüzden Twitch'i başlattım --

たとえそれが不快になろうとも

huzurlarında kalabilme cesareti,

それが憎しみの根本の現れです―

aslında nefretin en temelinde yatan bir gösteri:

‎それが明らかに 月明かりの平原

Şu ana dek. MEHTAPLI DÜZLÜKLER

この例からもそれが分かります

Burada görebilirsiniz.

More Words: